Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya, Manisa'da dün akşam meydana gelen depremden dolayı vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı.
Geçen hafta, ülkenin birçok sıkıntıyla boğuşurken birilerinin ısrarla FETÖ'nün siyasi ayağı ve bununla bağlantılı bir şekilde yeni darbe teşebbüsü tartışması açmasının gerisindeki silsileye dikkat çektiğini anımsatan Erdoğan, "Maalesef aynı tartışmanın hala sürdürülmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu ülkede FETÖ meselesinin çok uzun ve derin sosyal, siyasi, kültürel kökleri olduğunu bilmeyen kimse yoktur. AK Parti'den önce olduğu gibi AK Parti döneminde de Türkiye bu süreci yaşamıştır." diye konuştu.
"Bu süreçleri iyi bilen birisiyim. FETÖ'nün bu ülkede anlaşamadığı, görüşemediği tek lider var, o da merhum Erbakan Hoca'mızdır. Erbakan Hoca'mızdan nefret ederdi."
Erdoğan, "Başbakanlığım boyunca YAŞ'larda önüme tek bir FETÖ'cünün dosyası gelmedi. Gelen dosyalar hep mütedeyyin insanlarla ilgiliydi." ifadelerini kullandı.
FETÖ'ye karşı tedbirleri 2010 yılı itibariyle almaya başladıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Meydanı; demokrasinin kendilerine sunduğu zemini, yalanları ve iftiralarıyla milleti zehirlemek için kullananlara asla bırakmayacağız. Demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet söylemlerini, FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak, FETÖ tehdidini hafifletmek için kullananlar, bu millet için en az FETÖ zihniyeti kadar tehlikelidir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz gecesi bir tek kişi FETÖ'nün özel ilgisine, himayesine, korumasına mazhar olmuştur, o da Kemal Kılıçdaroğlu'dur." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "'Kontrollü darbe...', doğru kontrol sizde ama başaramadınız." dedi.
Erdoğan, "Yargının FETÖ'nün tasallutundan kurtarılabilmesi için verilen mücadeleyi değersiz hale getirmeye ve hatta tam tersi göstermeye çalışan herkes hükmen FETÖ'cüdür." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan,"FETÖ'nün, 40 yıllık birikimini riske atarak başlattığı 15 Temmuz darbe girişiminin sebebi bizim kararlılığımız değil midir? Tespit ettiğimiz her yerde ve her durumda örgütün tepesine bine bine muvazenelerini bozduk." diye konuştu.
Gezi olaylarının, tıpkı askeri darbeler, muhtıralar, terör örgütlerinin saldırıları, FETÖ'nün 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri gibi devleti, milleti hedef alan alçak bir saldırı olduğunu dile getiren Erdoğan, "Gezi olaylarının Türkiye'ye doğrudan maliyeti 1,4 milyar dolar iken dolaylı maliyeti ise 100'lerce milyar doları bulmuştur." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her kim Gezi olaylarını masum bir çevre hareketi olarak tanımlıyorsa ya gafildir ya da taammüden bu ülkenin ve milletin düşmanıdır. Hukukun her kararına elbette saygımız vardır ama bizim ve milletimizin gözünde Gezi'nin ve bu kalkışmanın önünde yer alanların hükmü asla değişmeyecektir."
Avrupa Birliği'nin Libya ile ilgili olarak herhangi bir karar alma yetkisinin olmadığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şayet uluslararası toplumun da dahil olduğu görüşmelerden adil bir anlaşma çıkmazsa ki şu anda Trablus'un meşru yönetimi masadan çekilmiştir ki olumlu bir karardır, haklı bir karardır, isabetli bir karardır. Çünkü tezgah farklı dolaşıyor. Farklı yöne doğru gidiyor. Meşru Trablus yönetimini ülkenin tamamında hakimiyet kurması için destekleyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne pahasına olursa olsun İdlib'i hem Türkiye hem de bölge halkı açısından güvenli bir yer haline dönüştürmekte kararlıyız." dedi.
Erdoğan, "Fatih ve Yavuz'un ardından üçüncü sondaj gemimizi aldık. 11 bin 400 metre derinliğe inebilen altıncı nesil ultra deniz sondaj gemisidir." ifadelerini kullandı.