Perver ve Tatlıses`ten barış çağrısı

Perver ve Tatlıses`ten barış çağrısı

Ünlü müzisyenler Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses 40 yıl aradan sonra ilk kez bir araya geldi. 

Erbil Divan Otel`de bir araya gelen Şanlıurfalı iki
ünlü sanatçı hasret giderip sohbet etti. Birbiri ile kucaklaşan Şivan Perver ve
İbrahim Tatlıses, kamuoyuna barış mesajı verdiler. 

İlk gençlik
çağlarında Şanlıurfa`da birbirini tanıyan ancak Perver`in yurt dışına çıkışından
bu yana ilk kez bir araya gelerek, Türkçe ve Kürtçe sohbet edip barış mesajları
veren Perver ve Tatlıses`in buluşmasını AA görüntüledi.

40 yıl
aradan sonra ilk kez bir araya geldiler

İbrahim Tatlıses ile
gençlik yıllarında birbirlerini tanıdıklarını, Ahmet dayı dediği Tatlıses`in
babasının yapıp sattığı ciğerleri yediğini ve çok sevdiğini hatırlatan Perver,
yurt dışına çıktığından bu yana yaklaşık 40 yıldır görüşmediklerini ve ilk defa
bir araya geldiklerini ifade etti.

Perver`in büyük bir sanatçı olduğunu
söyleyen İbrahim Tatlıses, “Bir defa aynı toprağın insanıyız. Hemşehriyiz, aynı
yerde büyüdük. Şivan Perver için söylenen sözleri ben kulağımla duydum.
Türkmenistan`a gitmiştim, orada doğulu çocuklar vardı, (Perver için) `o bizim
padişahımız` dediklerine şahit oldum`
dedi.

Şivan Perver ise “Biz
gençlik yıllarımızda bir araya geliyorduk. Ben o zaman okuma süreci içindeydim.
Hep okumak istiyordum. Sanatta öyle çok iddialı değildim. Fakat sonra baktık ki
sanatla yararlı olacağız ve süreç öyle gelişti" diye konuştu.

Yaklaşık
bir saat süren ve karşılıklı iltifat ve dostluk havasındaki buluşmada Perver ve
Tatlıses, Türkiye`deki sanatçılara barış sürecine katılma çağrısıda
bulundu.

“Biz halkımızın çocuklarıyız”

“Biz
halkımızın çocuklarıyız" diyen Perver, şöyle devam etti:

“Halkımızın
hizmetindeyiz, sanatla bir şey yapabiliyorsak biz bunu severek yaparız.
Bakıyoruz insanlar bizim şarkılarımızla sesimizle seviniyorlar. Ve bunu kendi
beyninde yoğurup kendileri de aynı şeyleri devam etmeye çalışıyorlar. Bugün
İbrahim`in sesi ile benim sesimle bütünleşmiş bir güzelliktir bu. Elimizden
geldiği kadar hem sanatçılarımıza ve aynı zamanda sanat ve sanatçıların topluma
mal olması için katkıda bulunmaya çalışırız. Keke İbrahim bu sanata yıllarını
verdi. Biz aynı yerden geliyoruz, Urfa`dan geliyoruz. Urfa`nın sevdasını acısını
dertlerini her şeyini dertlerini çektik ve bu hamurla yoğrulduk. Bunun için
özlemini çekiyoruz, kahrını çekiyoruz. Dikkat ettim İbrahim programlarında hep
ağladın. Bunun için elimizden gelen ne ise, insanlara sevgi, güzellik, insanlara
iyi bir yaşam için elden ne gelirse onu yapmak lazım."

Tatlıses`in “Bu
güzellikler ve sevgide bir farklılık olması gerekir mi? Kürt ile Laz ile Türk
ile bir farkı var mı?" sözlerine karşılık Perver, “Yok hayır hiçbir farkı yok
bunun. Bütün insanlar insandır. Herkes kendi değerleri ile güzeldir. Kürt, Laz,
Arap, Türk herkes kendi değerleri ile güzeldir” karşılığını
verdi.

“Sanata yıllarımı verirken zulüm
gördüm”

Tatlıses ise Perver`in programlarda ağladığını
hatırlatması üzerine şunları söyledi:
“Hem yıllarımı verirken hem zulüm
gördüm hem de ağladım. Bazen böyle pencereden oturup seyretmek istemiyorum.
Seyrederken bayram görmek istiyorum. Evet programlarda hep ağladım, çünkü
tamamlanmamış bir duygumuz var. Onun için hep duygulandırıyor. Bana hep
soruyorlar; `neden hep ağlıyorsun?` Ben de onlara diyorum; gel sen de ağla.
Ağlanacak yer var, gülünecek yer var. Ağlanmayacaksa niye ağlayayım durup
dururken, artist miyim? Ama duygulanıyorum, çünkü geçmişten gelen resimler var,
fotoğraflar var o fotoğraflar aklıma gelince başlıyorum ağlamaya. Onun için ne
yapmak lazım? Birleşmek lazım.”

Barış
Mesajları

Her insanın kendi değerleri ile güzel olduğunu ve
devlet ile kanunlar nezdinde herkesin eşit haklara sahip olması gerektiğini dile
getiren Perver, Türkiye`deki sanatçılara seslenerek yeni sürece destek
vermelerini istedi.
"Keke İbrahim ile birlikte Türkiye`deki bütün sanatçılara
söylüyoruz" diyen Perver şöyle devam etti:
“Türkiye`deki bütün sanatçılar bu
yeni sürece katılmaları gerekiyor. Türkiye`nin, Türkiye`deki bütün halkların
geleceğini, dostluğunu, özgürlüğünü, barışını istiyorlarsa katılmaları
gerekiyor. Böyle bir süreci güçlendirmeleri gerekiyor. Hükümetle birlikte,
devletle birlikte katılmaları gerekiyor. Onlar da toleranslı bir şekilde
içtenlikle yaklaşmaları gerekiyor. Türkiye`nin artık değişmesi gerekiyor.
Demokrasi`ye doğru, insan hakları için devlet kanunlarının eşit bir şekilde
yürümesine doğru gitmeliler.”

Tatlıses: “Başbakan`a güveniyorum,
bu işi o becerir"

Şivan Perver ile 40 yıl aradan sonra bir araya
gelmelerinin planlanmış bir şey olmadığını ifade eden İbrahim Tatlıses şunları
söyledi:

“Bunu izleyen insanlar zannetmesinler ki biz planlı bir şekilde
buluştuk. Bu tamamıyla Allah`ın bir lütfettiği bir buluşmadır. Ne ben biliyordum
sen (Şivan Perver) buradasın, ne sen biliyordun ben buradayım. Kapıdan girerken
görüştük ve insanlar burada bir art niyet aramasın. Biz güzellikler için bir
araya geldik. Doğrular için bir araya geldik. Niyetimizde herhangi bir kötülük
yok. Sayın Mesut bey (Barzani) de bu işte elini taşın altına koydu. Onun da
barıştan yana olduğuna inanıyorum. Onunla oturduğumuzda ona dedim ki; `Sen de
elini taşın altına koy.` O da bana dedi ki; `bi şer nabe`, yani (kavgayla
dövüşle olmaz). Mutlak suretle müzakere lazım, yani oturup konuşmak lazım, ama
maalesef bu konuşmaları bazıları bir tarafa, öbürü diğer tarafa çekiyor ve bir
türlü olmuyor. Ama artık bu gelinen nokta son noktadır. Bence artık barışın,
kardeşliğin, kucaklaşmanın zamanıdır. Bunun önüne kimse taş koymasın. Akan suyu
kimse durdurmasın, akan kanı durdursunlar. Ben Başbakan`a güveniyorum, bu işi o
çözer.”

Başbakan`ın İmralı ile görüşüldüğünü açıklamasının ardından
milletvekillerinin Abdullah Öcalan ile görüşülmesi ile birlikte başlayan yeni
sürece ilişkin ise Perver şöyle konuştu:

“Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, hükümetin bu konuda güzel açılımları
vardır. Bunları güçlendirmek gerekir. Kavgaların durması gerekiyor. Dağlar artık
bombalanmamalı, çocukların ağlamaması, ölmemesi lazım. askeridir, gerillasıdır
hepsi bu ülkenin çocuklarıdır. Bu toplumlar birbirlerine sevgi vermiş, birlikte
yaşamış, birbirine kız vermiş, dayı amca olmuş, yeğen, abi olmuş. Bunları nasıl
ayıracaksınız? Artık sürecin değişmesi gerekiyor. İbrahim kardeşimin dediği
gibi; artık kan akmamalı, artık dağlarımızdan akan ırmaklar nehirler, bizim
zozanlarımıza yeşillikler versin güzellikler versin. O topraklar herkese
yeterdir. Yeter ki insanlar birbirini anlasın."

“Dağa çıkan da bizim
kardeşimizdir” diyen Tatlıses, akan kanın durması için ne gerekirse yapılmasını
arzuladıklarını belirterek, “Mehmetcik de dağa çıkıyor, bunlar hepsi bizim
çocuklarımızdır. Orada bir savaş oluyor, gençler ölüyor, biz de oturup
televizyonda ahlarla vahlarla izliyoruz. Bu ah ahlar ne zamana kadar, analarımız
ağlıyor” diye konuştu



İLGİNİZİ ÇEKECEBİLİR