GİLA BENYAMOR ŞANLIURFAYI ELE ALDI

GİLA BENYAMOR ŞANLIURFAYI ELE ALDI

Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarlarından Gila Benyamor bugünkü Köşe Yazısında Şanlıurfa`yı ele aldı. Benyamor yazısında şu ifadelere yer verdi. "

Şanlıurfa’nın gözü milyon Euro’luk AB fonlarında


GEÇENLERDE İstanbul’da Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan ve Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile buluştuk.

AKP’den istifa ettikten sonra yerel seçimlere bağımsız katılan Fakıbaba oyların yüzde 44’ünü almış.
Seçimlerden bir ay sonra Saadet Parti’ye katılmış.
Fakıbaba, hangi partiden olursa olsun Şanlıurfa ile özdeşleşmiş bir isim.
Bilen bilir, yıllardan beri şehrin hem turizmde, hem ekonomide daha rekabetçi olması için uğraşıyor.
Fakıbaba’ya, GAP tarafından yaptırılmış olan “sosyo- ekonomik gelişmişlik” araştırmasına göre Şanlıurfa’nın 81 il arasında 68. sırada olduğunu hatırlatıyorum.
“Rant halka yöneldiğinde mutlaka soysa-ekonomik gelişmesi düzelecek. Şanlıurfa 2025 yılına kadar ilk 10 şehrin arasına girecek” diyor.
Ne güzel? Güneydoğu’daki şehirler tatlı bir rekabet içersindeler.
Bir iki hafta önce Mardin’in 2023 hedeflerini yazmıştım.
Şimdi Şanlıurfa’nın hayallerine kulak veriyorum.
AB FONLARININ BEREKETİ
Vali Okutan şehrin turizm, tarım, tekstil ve enerji gibi alanlarda potansiyelini değerlendirmek için kurulan “Yerel Rekabet Gücünün Geliştirilmesi Platformu”ndan heyecanla söz ediyor.
Platform yerel yönetimi, Harran Üniversitesi, Ticaret ve Sanayi Odası ve bazı STK’ları bir araya getiriyor.
Okutan “Şanlıurfa’nın yüksek ama özellikle tarımda dağınık ekonomik potansiyeli var. Platform taraflar arasında koordinasyonu sağlayacak” diyor.
Tarımsal potansiyeli açıklamak için şu rakamları veriyor.
Türkiye’de pamuğun yüzde 55’i, Antep fıstığının yüzde 52’si, mercimeğin yüzde 35’i, mısırın yüzde 15’i, arpa ve buğdayın yüzde 11’i Şanlıurfa’da üretiliyormuş.
Harran Ovası’nın bereketi.
Okutan’ın verdiği bilgiye göre, platform şimdi “Şanlıurfa sanayinin yeniden yapılanmasına” odaklanmış durumda.
İşte bu noktada Avrupa Birliği fonları devreye giriyor.
Bizler Türkiye’nin bir diğer köşesinde “Avrupa Birliği üyeliğinden soğuduk mu? AB’nin isteksizliği eksen kaymasına yol açtı” gibi tartışmalarla vakit geçirirken Şanlıurfa AB fonlarıyla çıtayı yükseltme yolunda ilerliyor.
100 MİLYON EURO’YU ALACAĞIZ
Sadece Şanlıurfa örneği AB sürecinin öyle ya da böyle devam ettiğinin göstergesi değil mi?
Neticede “sanayinin yeniden yapılanması için” Avrupa Birliği’nin hibe olarak verdiği fonların tutarı 22 milyon Euro.
Bu miktarın bir bölümüyle de 2’nci Organize Sanayi Bölgesi’nin alt yapısı tamamlanıyor.
Okutan-Fakıbaba ikilisi 2’nci Organize Sanayi Bölgesi’ni Ankara, İzmir, İstanbul gibi şehirlerde kendi deyişleriyle “görücüye” çıkartıyor.
Fakıbaba’ya diğer AB fonlarını soruyorum.
Bölgenin en gelişmiş afet koordinasyon merkezi için 1.5 milyon Euro alınmış.
Şimdi şehrin atık su arıtması dahil alt yapısı için 100 milyon Euro’luk bir proje başvurusu var.
Fakıbaba bununla ilgili “100 milyon Euro’luk projeyi alacağız. O zaman GAP’ta AB fonlarından en fazla yararlanan il biz olacağız” diyor.
Saadet Partili bir belediye başkanı olarak şunu da ekliyor:
“5 yıl sonra AB üyeliğini kolaylaştıracak etkenlerin başında Şanlıurfa gelecek”.
Eksen kayması tartışmalarına bir de buradan bakın.

Şanlıurfa’ya giden turist birasını içebilecek mi?

FAKIBABA turizm meselesine fena halde kafa yoruyor.
“Şanlıurfa turizmde hak ettiği yerde değil” derken belli ki gerçekten üzülüyor.
“Dünyanın en eski yerleşim yeri Göbeklitepe’de bulunmuş. Bunu dünyaya tanıtamıyoruz” diyor.
Şanlıurfa Göbeklitepe’nin yanı sıra üç dinin buluştuğu yer.
Hazreti İbrahim’in doğum yeri.
Adım başı restore edilmeyi bekleyen kervansarayları, tescilli tarihi yapıları var.
Fakıbaba “Şanlıurfa’yı keşfetmek için 3 gün yetmez” diyor.
Hilton, Sheraton gibi otellerin gelmesiyle yatak kapasitesinin üç yıl içerisinde 10 bine çıkacağını söylüyor.
Sanırım böyle markaların gelmesi de Şanlıurfa’daki içki sorununu da bir ölçüde çözebilecek.
Zira üç, dört yıl önce Avrupalı parlamenterlerin de olduğu bir Şanlıurfa gezisinde bu içki meselesi gündeme gelmişti.
Avrupalı parlamenterler bir bira içecek mekân bulamamışlardı.
O günlerde de meseleyi Fakıbaba ile tartıştığımızı hatırlıyorum.
İçki ruhsatı almak isteyenlerin nasıl zorluklarla karşılaştığını da duymuştuk.
Bugün Fakıbaba diyor ki, “Şanlıurfa’ya gelenler istedikleri yerde içkilerini içebilecekler”.
Bakalım.(Hürriyet)



İLGİNİZİ ÇEKECEBİLİR