kontrolsüz bir krizle karşı karşıyayız

kontrolsüz bir krizle karşı karşıyayız

Almanya Başbakanı Angela Merkel:(Suriye) "Şu anda çok kontrolsüz bir krizle karşı karşıyayız. Çok fazla bir insan akını söz konusu. Türkiye ile Almanya arasında yeniden çok yoğun çalışmalar yapılması gerekir. Bir çok hususta yapılması gerekir" dedi. Merkel Türkiye`nin AB üyeliği için de "Geçenlerde meclisimizde de söylediğimi gibi, ucu açık olan bir husus. Almanya 17 numaralı faslı, 23 ve 24 nolu fasılların üzerinde ayrıntıları konuşabiliriz ancak 17 nolu faslı açmak isteriz" dedi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Başbakan Ahmet Davutoğlu görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Beşiktaş`ta bulunan Başbakanlık Ofisi`nde gerçekleşen görüşme basına kapalı olarak yaklaşık 1 saat 15 dakika sürdü. Merkel ve Davutoğlu görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

"2016 TEMMUZ`U İTİBARİYLE HEM GERİ KABUL ANLAŞMASI, HEM DE SCHENGEN VİZE UYGULAMASI DEVREYE GİRER"

Toplantıda konuşan Başbakan Davutoğlu, sığınmacıların külfeti konusuna değinerek, "Avrupa Birliği ile yaptığımı son görüşmelerde ve Sayın Merkel ile yatığımız ikili görüşmelerde bu konuda oluşan yeni tutumdan memnuniyet ifade ediyoruz. Külfet paylaşımı sadece 3 milyon avroluk bir rakam itibariyle değil önemli olan bundan sonraki süreci beraber yürütmemiz itibariyle önemlidir. İkinci husus on yıllardır süren vize konusundaki görüşmelerin nihayete ermesidir. Yine Sayın Merkel`e teşekkür ifade ediyorum. Bu konuda da karşılıklı anlayış içerisinde görüşmeler gerçekleştirdik. Geri kabul anlaşması, göçün yasal ve düzenli olması için bir çerçeve çizer. Geri kabul anlaşmasının olabilmesi için aynı zamanda da Türk vatandaşlarına schengen uygulamasının başlaması lazım. Bu bizim Suriye krizi ortada yokken mutabık kaldığımız bir husustu. 2017 için planladığımız bu konuyu, 2016 içinde gerçekleştirebilmek için Avrupa Birliği ile birlikte ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Umut ediyoruz ki 2016 Temmuz`u itibariyle hem geri kabul anlaşması, hem de schengen vize uygulaması aynı anda devreye girer. O vakte kadar da Sayın Merkel, Türk vatandaşlarına vize kolaylığı bağlamında bazı adımları ikili olarak atabileceklerini ifade ettiler" şeklinde konuştu.

"ÖZELLİKLE YASADIŞI GÖÇ KONUSUNA BAKTIĞIMIZ ZAMAN YAPILACAK BAZI HUSUSLAR VAR"

Merkel sözlerinin başında Ankara`daki terör saldırısı konusunda "Ankara`daki bombalı eylemden dolayı, kurbanlar konusuna değinmek istiyorum, başsağlığı dilemek istiyorum. Türkiye tarafından olduğumuzu ve özellikle yakınlarına da başsağlığı dilemek istiyorum. Yaralılarında bir an önce iyileşmesini diliyoruz" dedi. Merkel konuşmasında şunları kaydetti:
"İlkesel olarak doğru yolda olduğumuzu söyleyebilirim. Sayın Başbakanın da dediği gibi 4 konuda Almanya`nın da destek vereceğini söylemek isterim. Vize konusu da dahil. Tabi ki bu süreci her şeyden önce ilerletmek istiyoruz. Vize konusunda bazı talepler var, onların yerine getirilmesi ve gerekli standartların yerine getirilebilmesi içinde çalışılması gerekir. Buna karşılık olarak tabiki de bizim de bir beklentimiz var. Özellik Türkiye ve AB arasında göçmenler konusunda hazırlanan bir belge var. Zaten bu sözleşme geçerlidir ama üçüncü ülkeler için geçerlidir. Burada zamansal bir paralellik var ve bu muafiyette geri kabul anlaşmasının da devreye girmesi gerekir.
İkinci husus olarak külfetin paylaşılması konusu var. Şu ana kadar Türkiye`nin bu konularda uluslararası pek yardım almadığını biliyoruz. Şu anda 2 milyondan fazla Suriyeli mülteci var, 100 binden fazla Iraklı mülteci var... Türkiye burada çok büyük bir görevi üstlenmiştir. Burada göçmenlerden dolayı bir baskı da oluşmuştur. Bu konuda da hem fikir olduk, hedeflerimiz var. Biz de AB olarak ve Almanya olarak ta destekleyici olacağız. Ancak şunu da vurgulamak isterim; özellikle yasadışı göç konusuna baktığımız zaman yapılacak bazı hususlar var. Buna paralel olarakta yasal göçü nasıl şekillendirebiliriz? Bütün bu hususlara da bakmamız gerekir.
Avrupa Birliği`nde bu yasal göç konusunda neler yapabileceğimize dair çalışacağımızı belirtmek isterim."

"UCU AÇIK OLAN BİR HUSUS"

Merkel, Türkiye`nin AB`ye tam üyeliği konusuna değinerek, "Geçenlerde meclisimizde de söylediğimi gibi, ucu açık olan bir husus. Almanya 17 numaralı faslı, 23 ve 24 nolu fasılların üzerinde ayrıntıları konuşabiliriz ancak 17 nolu faslı açmak isteriz. Türkiye eskiden toplantılarımıza katılıyordu ama artık aile fotoğrafından değil. Aday olan ülkeleri yeniden bu çalışmalar aday olabileceği konusunu da yeniden gözden geçirmemiz gerekir. Şu anda çok kontrolsüz bir krizle karşı karşıyayız. Çok fazla bir insan akını söz konusu. Türkiye ile Almanya arasında yeniden çok yoğun çalışmalar yapılması gerekir. Bir çok hususta yapılması gerekir. Zannedersem bu iki ülke arasında oluşturulan çalışma grubu önümüzdeki haftalar içinde ayrıntılı bir şekilde ele alacaklardır ve sonuçlara varabileceğiz" dedi.


"GÖÇMENLERİN SURİYE İÇİNDE TUTULABİLMESİ İÇİN GÜVENLİ BİR ALAN OLUŞMASI BİR ZARURETTİR"

Açıklamaların ardından ikili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, `Suriye`de güvenli bölge oluşturulması gündeme geldi mi? Türkiye Avrupa Birliği`nde terörle mücadele konusunda destek istiyordu. Bu konu gündeme geldi mi?" sorularına Davutoğlu şöyle yanıt verdi:
"Her iki konu da gündeme geldi. Özellikle Suriye bağlamında son dönemde Türkiye, Türk hava sahasının ihlali ve Suriye`deki güç denklerindeki değişim konusunu kapsamlı bir şekilde ele aldık. Ben her şeyden önce Sayın Merkel`e patriotlar konusunda 3 yıl Türkiye`de kalmaları konusunda teşekkür ifade ettim. Türkiye ile olan, Türkiye`nin güvenliği konusunda bundan sonra da iş birliği yapmaya devam edeceğiz hususunu vurguladılar. Askeri yetkililerimiz arasında bu konu görüşülecek. Türkiye-Almanya NATO sistemi içerisinde birlikte ortak bir güvenlik sistemine sahip ülkelerdir. Bu çerçevede askeri ev savunma işbirliği anlamında bundan sonra daha yakın bir istişare içinde olacağız. Güvenli bölge konusunu New York`ta kendi aramızı zaten çok detaylı konuşmuştuk. Bu konunun önemi şudur; özellikle de Halep`e yönelik olarak son dönemde de artan rejim saldırıları, DEAŞ saldırıları ve Rus hava operasyonları ve Suriye`de mevcut İran kökenli misliler ve Hizbullah`ın ortak olarak neredeyse Halep`e yönelik baskısı sebebiyle yeni göçlerin gelmemesi için bu göcelerin Suriye içinde tutulabilmesi için güvenli bir alan oluşması bir zarurettir bizim açımızdan. Özellikle Halep`e karşı yapılan bu saldırılar konusunda uluslararası toplumu buradan da bir kez daha bu vesile ile uyarmak istiyorum. Halep Suriye`nin ikinci büyük şehridir ve Halep`teki nüfusun büyük çoğunluğu rejim baskısı altında zaten zor şartlarda yaşıyor. Özellikle Halep`e ve çevresine dönüp hava operasyonları ve bundan güç bulan rejim saldırıları ve ayrıca DEAŞ`ın Halep`e dönük saldırıları bizi ciddi şekilde kaygılandırmaktadır. Bunlar yeni göç dalgalarına sebebiyet verebilir. Bu konuda Sayın Merkel`e elimizdeki istihbari ve askeri bilgiler bağlamında da bazı bilgiler aktardım."

"TÜRKİYE BUGÜN EŞ ZAMANLI OLARAK, DEAŞ; PKK VE DHKP-C ÖRGÜTLERİNİN TERÖR SALDIRISINA MUHATAP OLUYOR"

"Türkiye bugün eş zamanlı olarak, DEAŞ; PKK ve DHKP-C örgütlerinin terör saldırısına muhatap oluyor. Ben bir kez daha dün ve bugün terör saldırılarında hayatlarını kaybeden kahraman askerlerimizi için taziyelerimi sunuyorum. Bu konuları da kendi aramızda paylaştık ve terörle mücadele konusunda da Türkiye ile Almanya arasında özelde, Türkiye ile Avrupa arasında da daha genel iş birliğinin artması konusunda da mutabık kaldık."

"TÜRKİYE NATO PARTNERİ OLARAK DA DESTEKLENMESİ GEREKEN BİR ÜLKE"

Merkel ise güvenli bölge konusunun New York`ta ele alındığını ifade ederek, "Özellikle burada yasa dışı göçü engellemek istiyoruz ve tabi ki uluslararası toplumunda bu konuyu ele alması gerektiğini düşünüyoruz. Avrupalı meslektaşlarımla da bu konuyu konuştum. Sayın Başbakanın da söylediği gibi gerçekten patriotların geri çekilmesi konusu vardı... Bu füze savunma sistemlerinin geri çekilmesine rağmen nasıl daha fazla da yoğun bir şekilde işbirliği yapabileceğimiz konusunda ilgili genel kurmay yetkilileri bir araya geleceklerdir. Tabi ki Türkiye NATO partneri olarak da desteklenmesi gereken bir ülke. Bunun dışında Irak`taki mücadele konusunu ele aldık. Bu konularda da yoğun işbirliği yapacağız. Özellikle de oradaki Kürt ve Iraklı askerlerin eğitimi konusunda eğilme durumumuz olacaktır" şeklinde konuştu.

 



İLGİNİZİ ÇEKECEBİLİR