Coşkun`dan önemli uyarı

Coşkun`dan önemli uyarı

Eğitim-Öğretim Yılı`nı değerlendiren Coşkun, kentteki eğitim sorunlarına yönelik de önemli uyarılarda bulundu.

Coşkun, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"2018-2019 eğitim-öğretim yılının, büyük emeklerin harcandığı, idealist katkıların yapıldığı bir dönemin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Fedakârca çalışmalarından dolayı tüm eğitim çalışanlarına teşekkür ediyoruz.

Öğretmenlerin işlerinden memnuniyetleri ya da memnuniyetsizlikleri, eğitimin niteliğini, dolayısıyla ülkenin geleceğini ilgilendirmektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmalarını önlemek ve onlardan kaliteli hizmet almak için, kendilerine en başta iyi bir eğitim sistemi, iyi çalışma ortamı ve iyi imkânlar sunulmalıdır. Başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, sorumluluk sahibi herkes, öğretmenlerin içinde yaşadığı durumun ?mutsuz mecburlar? üretme potansiyeline sahip olduğunun farkına varmalı ve bütünsel çözüm üretme gayreti içine girmelidir.

Yeni döneme eski sorunlarla girilmemeli, beklentileri karşılayacak adımlar atılmalı, vaatler icraata dönüştürülmelidir.

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK KALDIRILMALI!

Kamu personel sisteminin temel yaklaşımı; insan onurunu öncelemek, insan haklarına saygılı olmak, saygın iş ilkesine dayanan mali, sosyal ve özlük hakları ile çalışma şartları olmalıdır. Bu eksende öğretmen istihdamında sözleşmeli öğretmenliğin temel istihdam şekli olarak kabul edildiği algısını güçlendiren adımlar ve uygulamalar, büyük ve güçlü Türkiye iddiası ve hedefiyle bağdaştırılabilir değildir. Öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, aile bütünlüğünü bozan, eşleri birbirinden, çocukları da anne babalarından 6 yıl boyunca ayrı bırakan, öğretmeni eşi ile işi, sağlık ile işsizlik arasında tercihte bulunmaya zorlayan, öğretmenler odasında ayrımcılık oluşturan, öğretmenlik mesleğini ve öğretmenin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına derhal son verilmeli, sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir.

`EK GÖSTERGE VAADİ ARTIK YERİNE GETİRİLMELİ`

Ek gösterge düzenlemesinin ne zaman gerçekleşeceği konusundaki belirsizliğin ivedilikle giderilmesi, bu konuda verilen vaadin yerine getirilmesi eğitim çalışanlarının en büyük beklentisi ve haklı talebidir. Siyasi irade tarafından verilen sözün üzerinden bir yıl geçmesine rağmen henüz somut bir adım atılmamış olması, haklı beklentinin hüsrana dönüşmesi tehlikesini içinde barındırmakta ve sosyal maliyeti artırmaktadır. Ek gösterge konusundaki düzenleme; çalışma barışı, iş motivasyonu, çalışan memnuniyeti ve hizmet kalitesinin artırılması ekseninde, sadece belli kadro unvanları bazında değil, tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde yapılmalıdır.

`ŞİDDETE KARŞI YASAL DÜZENLEME YAPILMALI`

Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiştir. Şiddet eylemlerinde, mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillere karşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesi ile şiddet uygulayan kişilerin bu eylemlerinin adli ve idari makamlarca önemsenmeyeceği ve ciddi bir ceza yaptırımıyla karşılaşmayacakları inancı önemli bir rol oynamaktadır. Bu itibarla eğitim çalışanlarına karşı eğitim-öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik önleyici ve koruyucu nitelikte cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları, kendilerine yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcılık, şiddete uğrayan çalışana da hukuki koruma sağlayacak nitelikte yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini acilen talep etmekte ve beklemektedir. Bunun önüne geçilmesi için, eğitim çalışanlarına şiddete karşı yasal düzenleme talebiyle imza kampanyası düzenledik; olayların yaşandığı illerde tepkimizi haykırdık, şiddet mağduru eğitimcilere destek olduk, tüm illerde kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirerek konunun vahametini ortaya koyduk.

`YÖNETİCİ GÖREVLENDİRME SÜRECİNDE BELİRSİZLİKLER GİDERİLMELİ`

2018-2019 eğitim-öğretim yılına damgasını vuran eğitim kurumları yönetici görevlendirme yönetmeliğinin yeniden değiştirileceği ve görevlendirme usulünün sil baştan ele alınacağı söylemi, yöneticiler arasında huzursuzluğa ve tedirginliğe yol açmıştır. Özellikle yönetici görevlendirme takviminde yapılan ertelemeler, belirsizlik kuşkularını artırmıştır. Bakanlık, eğitim kurumları yöneticiliği sisteminde, yönetici görevlendirme sürecinin aksayan yönlerinin düzeltilmesi ile kazanılmış hakların korunması, tecrübeden, bilgi birikiminden istifade edilmesi arasında adil bir denge kurulmasına özen göstermelidir.

`ÖĞRETMENSİZ SINIF KALMAMALI`

Eğitimin niteliğinin artırılması ve okullar/bölgeler arasındaki nitelik farkının kapatılması, okullarda boş ders kalmamasına ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Türkiye?nin OECD ortalamalarında öğretmen başına düşen öğrenci sayılarına ulaşması için yaklaşık 130 bin öğretmen açığı vardır. Öte yandan, 2023 Eğitim Vizyonu?nda 5 yaş çocukların tamamının okul öncesi eğitim kapsamına alınması hedefi dikkate alındığında, 14 bin ek öğretmen ihtiyacı daha söz konusu olmaktadır. İhtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta, yeterli aday bulunduğu hâlde atama yapılıp ihtiyaç karşılanmamakta; bu durum ?önce eğitim? iradesiyle çelişmektedir.

`ÖDENEK TAHSİS EDİLMELİ`

Okullar arasındaki nitelik farkının sebeplerinden biri de fiziki altyapı ve donanım eksikliğidir. Okullarımızın laboratuvar, yabancı dil sınıfı, bilgisayar sınıfı ve ders kitabı haricindeki öğretim materyali ihtiyacı had safhadadır. Hâlihazırda eğitim kurumları yönetimlerinin kullanımına tahsis edilmiş hiçbir ödenek mevcut değildir. Hizmetli/özel güvenlikçilerin ücret, vergi ve sosyal güvenlik primleri, basit onarım, günlük rutin giderler, internet faturaları ödemeleri, sosyal faaliyetler için yol ve benzeri giderler, kırtasiye masrafları gibi zorunlu harcamalar okul aile birliklerine yapılan bağışlardan karşılanmaktadır. Bu durumda da okul yöneticilerinin, Bakanlık genelgeleriyle bağış konusunda eli kolu bağlanmaktadır. Eğitim-öğretim yılı başlamadan evvel, sınıf ve öğrenci sayısı, personel sayısı, büyüklük gibi kıstaslar esas alınarak her okula münhasır bir ödenek tahsis edilmelidir.

`ÖĞRETMEN İHTİYACIMIZ GİDERİLMELİ`

Öğretmen sirkülasyonun en fazla olduğu illerin başında gelen Şanlıurfa?da öğretmen ihtiyacı acilen giderilmelidir.

Taşımalı eğitimin azaltılması için okullaşma oranı artırılırken taşımalı eğitime uygun okul projeleri yapılmamakta, Öğretmen ve personelin ihtiyacını giderecek kadar lojman yapılmamaktadır. Öğrenciler; yemekhane veya çok amaçlı salon olmadığından çok kötü şartlarda beslenme ihtiyaçlarını gidermektedirler.

Öğrenci yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde okullaşma oranı artırılmalıdır. Arsa sıkıntısı yaşanılan bu bölgelerde kamulaştırma yapılarak mutlaka alan açılmalıdır.

Bu vesileyle, büyük bir özveriyle geleceğimize katkıda bulunan, çocuklarımızı hayata hazırlayan eğitim çalışanlarımıza, kendilerini yeni ideallere ve yeni hedeflere hazırlayacak iyi bir dinlenme dönemi diliyor; öğrencilerimize, kendilerini geliştirecek, kültür, sanat ve spor faaliyetleriyle donanımlarını artıracak güzel bir tatil dönemi geçirmelerini temenni ediyor, mezun olanlara yeni hayatlarında başarılar diliyor, eğitim yöneticilerinden ise bu dönemi eski sorunlardan kurtulma zamanı olarak değerlendirmesini bekliyoruz."



İLGİNİZİ ÇEKECEBİLİR