Ömer Çapan


BEKLEDİĞİMİZ GÜNLER GELDİ: HOŞGELDİN ZİLHİCCE

"Allah indinde Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi (Sübhanallah), tahmidi ( Elhamdülillah), tehlili (lailaheillallah) ve tekbiri (Allahu Ekber) çok söyleyin!" (Abd b. Humeyd, Müsned, 1/257)


           Öncelikle bizleri bu özel günlere ulaştıran bizleri kendisine imanla şereflendiren Allah'a hamdolsun. Kulluk yolunda bizlere rehberlik yapan önderimiz Hz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem'e salat ve selam olsun.

 

        Bugün Hac günleri olarak bilinen Zilhicce ayının ilk gününü hep birlikte idrak ettik elhamdülillah. Ben mekke-i mükerreme'de vahyin indiği topraklardan bu aziz günlerin manevi coşkusunu yaşarken bir nebze olsa da sizlere de bu coşku ve bilinci hissettirmek için bu yazıyı yazmaya karar verdim çünkü bir Müslüman için bu ay sıradan bir ay değil bugünlerde sıradan günler asla değildir.

 

 Allah resulü sallallahu aleyhi ve sellem bir hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: "Allah'a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce'nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir Gecesine denktir." (Tirmizi: Savm, 52; İbn Mace: Sıyam, 39)

 

  İşte Bizler Allah katında Salih amellerin hiç olmadığı kadar kıymet gördüğü büyük sevap ve faziletlerin kazanıldığı ve yine yapılan işlerin Allah'a sevimli geldiği bugünlerde biraz kendimize çeki düzen vererek en başta istiğfarla (estağfirullah) diyerek namazlarımızı secdelerimizi, hayır hasenatımızı, Müslüman kardeşlerimize göstereceğimiz tevazu ve muhabbeti, muhtaçlara yardım etmeyi çoğaltarak kendimizi Rabbimize sevdirme fırsatını değerlendirmemiz lazım.

Yüce Allah'ın hususi rahmetiyle nazar ettiği kur'an-ı Kerim'de üzerine yemin ederek: "Fecir vaktine ve on geceye andolsun ki…" (Fecr:1-2) dikkatlerimizi çektiği zilhicce'nin 10 gecesinde uyanık olmalıyız. Bütün benliğimizle muhtaç olduğumuz rahmet ikliminden faydalanmak için azami gayret göstermeliyiz. Fikrimizi zikrimizi kalbimizin yönünü dünyadan çekip, Allah'a ve ahirete yöneltmeliyiz. Hangi parti kazanırsa kazansın, hangi takım şampiyon olursa olsun, hangi üniversiteyi kazanırsak kazanalım, gerçek kazananın ahirette belli olacağı kulluk imtihanını kaybettikten sonra dünyevi kazanımlarımızın hiçbir önemi kalmayacaktır. Şöyle güncel bir örnek verecek olursak, ticaret ile uğraşanlar bilirler yatırım amacıyla kişi, bazen ev, bazen araba, arsa veya altın alır ve onu bazen aylarca ve yıllarca bekletir. Belli bir süre sonra satın aldığı mal kıymetlenince malı bazen iki katına bazen daha fazlaya satıp iyi bir kâr elde eder. Ve elde ettiği kârdan dolayı sevinir, kârı ne kadar yüksek olursa o kadar büyük olur. Her ne kadar bir yıl beklese de elde ettiği kâr beklediğine değmistir. Bizimde beklediğimiz günler geldi. Yani Mü'min için de Zilhicce ayının ilk on günü ve gecesi, Salih amellerin diğer aylardan daha fazla kıymetlendiği ve karşılığında yüzlerce kat sevap kazanıldığı günlerdir. Bu konuda Efendimiz SAV' şöyle buyuruyor: "Allah'a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce'nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir Gecesine denktir." (Tirmizi: Savm, 52; İbn Mace: Sıyam, 39)  Geçici kazanımlarla oyalanıp ebedi yıkım ve zararlara kendimizi müstehak kılmayalım.

 

Sevgili peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem bugünleri uyanık geçirmemiz adına bizlere şöyle tavsiyede bulunuyor: "Allah indinde Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi (Sübhanallah), tahmidi ( Elhamdülillah), tehlili (lailaheillallah) ve tekbiri (Allahu Ekber) çok söyleyin!" (Abd b. Humeyd, Müsned, 1/257)  

 

Diliniz kelimeleri telaffuz ederken, kalbiniz de şu manalarına odaklansın. Yani: Sübhanallah derken; eksiksiz olan sadece Allah'tır. Allah'tan başka herkeste, her grupta bir eksiklik vardır. 

Yine Elhamdülillah derken; Sahip olduğum herşeyden canımdan, malımdan, eşimden, evladımdan ve rızkımdan dolayı hamd'ım şükrüm sadece Allah'adır. Çünkü layık olan sadece Allah'tır.  Allahu Ekber derken; Büyük olan sadece Allah'tır. Hem Allah'tan başka büyük yoktur ki, en büyük Allah olsun. Evet yoktur ama gözümüzde, zihnimizde büyüttüklerimiz var maalesef. Büyüklük sadece Allah'a yakışır. Lailaheillallah derken; Allah'tan başka hiç bir ilah, secde edilecek hiçbir varlık yoktur. Ancak Allah vardır diyelim.

 

Zilhicce ayının ilk günlerinin zirvesi arefe günüdür. Duâların kabul edildiği, semânın kapılarının arz'dakilere sonuna kadar açıldığı, ümmetin temsilcileri olarak Mekke'ye gelen hacıların Arafatta huzura kabul edildiği ve "makbûl bir haccın karşılığı cennettir" hadisi şerifinin bereketiyle bağışlanma müjdesinin verildiği zaman dilimi. Dünya'nın dört bir yanındaki Mü'minlerin yürekleri Arafat'ta atar... duâlar Arafat'ta birleşir… Âmînler arşa buradan yükselir…

 

Rabbim şu ikram günlerinden nasiblenen, sevimli işler yapan kullardan eylesin. Zilhicce ayımız mübarek olsun. 

 

Selam ve duâ ile…