Ömer Çapan


BU GİDİŞ NEREYE...?

"Nereye gidiyorsunuz?" (Tekvir :26)


Cenabı Allah CC Tekvir sûresi 26. ayeti kerimesinde tam da unuttuğumuz, sormayı ihmal ettiğimiz bu can alıcı soruyu soruyor bizlere? Nereye gidiyorsunuz.? Sahi bir gidiş var hem de kaçınılmaz ve hiçbir güç ve sebeple durdurulamayan bir gidiş… Ölüme doğru, Kabire doğru, ahirete doğru, fenadan bekâya doğru… Cennet yadaaa cehenneme doğru… ödül veya cezaya doğru.. iyi de bizler bu gidişin ne kadar farkındayız. Zorunlu olarak kabullendiğimiz ve teslim olduğumuz bu gidişin sonu nereye varacak acaba.? Bu soruyu bizler için önemli kılan sebep; bizler hayat yolculuğunda akıntının hızını ve süresini belirleyemediğimiz halde yolun sonunun nereye varacağını belirleyebilmemizdir. Nereye gideceğine karar verdikten sonra gidiş biletini terminalden alan yolcu misali nereye gideceğimize karar verdik mi? Karar verdikten sonra doğru bileti aldığımızdan ve gideceğimiz istikamete bizi götürecek doğru araca bindiğimizden, doğru istikamette gittiğimizden emin miyiz? İşte Rabbimiz bizleri uyarmak için, sonradan "keşke uyarılsaydık" demememiz için adeta bizleri silkelercesine "Bu gidiş nereye?" Nereye doğru gidiyorsunuz? Tuttuğunuz yol nereye çıkıyor? (Tekvir:26) diye soruyor. Bizde kendimize sormalıyız çok geç olmadan…

 

Meşguliyetlerimiz, düşüncelerimiz, kulluk hayatımız, niyet ve fikirlerimiz, ahlakımız, Allah'ın kulları ile münasebetimiz, haramlar karşısındaki duruşumuz, malımız, kazancımız, harcamalarımız, yiyip içtiklerimiz, mevki ve makamımız, kariyerimiz, eşimiz, dostumuz, çocuklarımız, sevgisini kalbimize koyduğumuz  sevdiklerimiz, korkularımız ya da korktuklarımız, yaptıklarımız veya yapmamız gerekirken yapmadıklarımız, konuştuklarımız veya konuşmamız, uyarmamız gerekirken konuşup uyarmadıklarımız, sahip olduğumuz yetki ve sorumluluklarımız.!!! Acaba sahip olduğumuz saydığım şeyler bizi nereye doğru götürüyor? Cennete mi yoksa Allah korusun cehenneme mi? Listeyi çok daha fazla uzatabilirim ancak listeyi uzatmak yerine -ki herkes kendine göre tamamlayabilir- sözü alemlerin Rabbine bırakarak tamamlamak istiyorum. Cenabı Allah CC Tevbe suresi 24. ayeti kerimesi'nde mealen şöyle buyuruyor: 

 

"De ki:'Eğer babalarımız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşiniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, durgunluğa uğramasından endişe ettiğiniz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler, size Allah'tan, Peygamber'inden ve O'nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık emri gelinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar (günaha saplanmış) topluluğunu hidayete erdirmez." 

 

Rabbim bu ayette hayatı ve hayatımızda değer verdiğimiz ne varsa adeta özetleyerek hiçbir şeyi Allah ile aramıza koymamamızı ve Allah'a ve ahirete doğru giden yolda istikametten ayrılmamamız gerektiğini ve yolumuzun sonunun nereye varacağını bilerek yürümemizi istiyor. Tâ ki yolumuzun sonu cennet olsun.. Pişmanlık ve hüsran olmasın… 

 

Rabbim yolun ve yolculuğun farkında olan, yolun sahibinin hatırına yolun meşakkat ve sıkıntılarına tahammül gösteren, nefsin ve şeytanın tahrik ve tehditlerine karşı istikametten ayrılmayan ve yolun sonunda ilahi rıza'ya Mazhar olan kullardan eylesin. 

Selam ve duâ ile...