YAŞASIN YAZ KUR’AN KURSU GELİYOR..!
Bu yılki yaz tatilinin sloganı bu. Her yıl okullar tatil olunca sabırsızlıkla çocuklar cami ve Kur’an kurslarına giderek o caminin huzur veren gölgesinde Kur’an’ı Kerim ve dini bilgiler öğrenmeye koşarlardı. Anne babalar günler öncesinden hazırlı yapar, çocuklarına bu yıl eğer Kur’an okumaya öğrenirsen sana şöyle bir ödül alırım diye çocuklarını motive ederlerdi. Her yıl ‘HAYDİ ÇOCUKLAR CAMİYE..!’ diye söylenen slogan bu yıl ‘YAŞASIN YAZ KUR’AN KURSU GELİYOR’ veya ‘HAYDİ ÇOCUKLAR KUR’AN KURSU GELİYOR..!’ olarak değişti. Çünkü malum covid 19 denilen korona virüs sebebiyle bu yıl çocuklar sağlık nedeniyle camiye ve Kur’an Kursları’na gidemeyecek, ancak çocuklar Kur’an eğitiminden mahrum kalmasınlar diye Diyanet işleri Başkanlığı’mız Kur’an Kurslarını ‘Diyanet TV’ aracılığıyla evlerimize getirerek çok büyük bir hizmete kapı aralamış olacak inşallah. 29 Haziran 2020 yani bugünden itibaren her yaş grubu ve her seviyeye yönelik, Kur’an-ı Kerim, tecvid, ilmihal, siyer, inanç, gibi dini bilgiler işinin uzmanı hocalarımız tarafından anlatılarak evlerimizin adeta birer Kur’an Kursu, birer eğitim yuvası olması için ilk adım atılmış olacak. Hafta içi her gün saat 10:30 ile 12:00 arası, ve yine 17:00 ile 18:30 arası işlenecek dersleri kaçıranlar için diyanet tv, youtoube kanalından geçmiş derslere ulaşılabilecek. kayıtlarını yapan çocuklarımız elif-ba ve ders kitablarını ücretsiz olarak en yakın il ve ilçe müftülüklerinden alabilecekler. Bizler için 'Şer görünen bir çok şeyde hayır vardır' misali, bu yıl ilk defa zorunlu şartlar sebebiyle gerçekleştirilecek TV üzerinden gerçekleştirilecek uzatan Kur’an eğitimi ile Kur’an’dan sadece yavrularımız değil anne babalar küçük veya büyük olsun diğer kardeşler de etkilenecek, hep birlikte Kur’an öğrenimi ve öğretimi gerçekleştirilecek, dini bilgiler öğrenilmesine vesile olacaktır. Her yıl sadece çocuklar camiye gönderilir, çocuk camide dersini aldıktan sonra eve gider çoğu zaman elifbasını açmaz, öğrendiği bilgileri konuşmaz ve böylece daha sonra bildiklerini unuturdu. Ancak şimdi Velisi bir gözetmen misali öğrenciye ders ortamı hazırlayarak, dinlemesini sağlayacak, birlikte dinleyecek böylece anlamadığı yerleri anlatacak böylece hem kendisi öğrenecek, hem de çocuğuna öğretecektir. Eğer Kur’an okumayı biliyor ise dersleri takip ederek okuyuşunu ve bilgilerini daha da ilerletecektir. Bu yaz Kur’an Kursu’nda uzaktan eğitimle verilecek derslerden sadece çocuklar değil, o ev halkının tamamı istifade edecek inşallah. Ara vermeden ve ihmal etmeden dinleyeceğimiz bu derslerle evimizde Kur’an okunacak, Kur’an dinlenecek, Kur’an ile meşgul olunacak, Kur’an anlaşılmaya ve uygulanmaya çalışılacak, kısacası evimizin gündeminde Kur’an olacak ve Allah’ın kitabı Kur’an evimizin gündemini belirleyecek, şekil verecek inşallah. Anne babalar çocuklarıyla Kur’an’ı konuşacak, abdesti konuşacak, namazı konuşacak, helali ve haramı konuşacak, adeta yaşayan Kur’an Kur’an olan Allah Resulu’nü konuşacak… Böylece Kur’an hayatımıza ve evimize bu vesileyle huzur, bereket, kanaat, saygı ve muhabbet getirecek inşallah. Çünkü Allah resulü sav, Medine’de asırların hala bir türlü ulaşamadığı ‘saadet asrı’ olarak tanımlanan o topluluğu Kur’an ile yetiştirmiş ve Kur’an’ın gölgesinde oluşturmuştu. Bugün de bizim ve insanlığın yeniden huzura ve saadete ulaşması ancak Kur’an’ı Kerim’i okumak, anlamak ve yaşamakla mümkün olacaktır. Kur’an ile hemhal olmanın, onu okumanın, öğrenmenin ve yaşamanın bir Müslüman için ne anlama geldiğini Resulullah sav’dan aktaracağım birkaç hadisi şerif’le daha iyi idrak etmiş olacağız inşallah;
“Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” (Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 21)
İbni Mes’ûd radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)
“Sizden birisi Rabbi ile münâcât ve mükâlemeyi (O’na yalvarıp O’nunla konuşmayı) severse huzûr-i kalb ile Kur’ân okusun.” (Suyûtî, I, 13/360)
“Her ziyâfet çeken, ziyâfetine (insanların) gelmesini ister ve bundan memnun olur. Kur’ân da Allâh’ın ziyâfetidir. Ondan uzak durmayınız.” (Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân, 1)
Uzaktan eğitim ile yaz Kur’an kursu uygulaması aynı zamanda biz anne babaları da imtihan edecek samimiyetimizi ölçecek... Hani şikayet ederiz ya, televizyonda güzel dini bir program var mı ki çocuklar ile birlikte seyredelim. Ailece izleyebileceğimiz bir kanal ve program yok maalesef. Bu tür iddiaları haklı olarak zaman zaman Müslümanlar olarak gündeme getiriyoruz. İşte ‘Diyanet İşleri başkanlığı, Diyanet TV’ de yapacağı Yaz Kur’an kursu ile buna cevap veriyor; şimdiye kadar yoktu artık var. Devletimiz ve Diyanet işleri başkanımız görevini yaptı, ŞİMDİ SIRA BİZ ANNE BABALAR’DA..! Her yaz tatilinde çocuklarımızı Allah’ın kitabı ‘KUR’AN-I KERİM’İ ÖĞRENSİNLER DİYE Mİ CAMİYE GÖNDERDİGİMİZİ’ ya da yeter ki biraz ‘EVDEN GİTSİNLER KAFAMI DİNLEYEYİM’ için mi gönderdiğimizi anlama ve kanıtlama fırsatı doğurdu. Eğer Kur’an öğrensin diye gönderdiysek, bu yaz Kur’anı okuyup öğrenmesi için bu fırsatı iyi değerlendireceğiz, yok eğer bu düşüncemizde samimi değilsek o zaman çocukların hangi filmleri izlediklerini, zamanlarını ne ile geçirdiklerini umursamadan, bizim ve çocuklarımızın dünya ve ahiret saadetine vesile olacak bu fırsatı kaçırırız.
Dostlar, ayrıca çok önemli bir ayrıntı var, daha çok değil 50-60 yıl önce yakılan, yasaklanan, uyuşturucu ile eşdeğer tutulan, dışlanan, okuyanlara ve özellikle öğretenlere her türlü baskı, zulüm, işkence, hapis ve idam edilen çok değerli alimlerden sonra, yirmi küsur yıl önce bile Kur’an kursları’nın ve İmam Hatip Liseleri’nin zorla kapatılması sonrası, Kur’an eğitiminin, islami ve dini eğitimin, Diyanet işleri başkanlığı vasıtasıyla, devletin kanalında DİYANET TV’ de verilmesi, TRT’de Kur’an’ı Kerim’i güzel okuma yarışmaları yapılması, teşvik edilmesi bizler için yüce Allah’ın bir lütfudur ve büyük bir nimettir. Bunu en iyi o günleri yaşayanlar anlayabilir. TV'den mukabele dinleyen, islami sohbet dinleyen bir çok yaşlı amcanın teyzenin, o günleri hatırlayarak mutluluktan gözyaşı döktüğüne şahit olmuşumdur ben. Bu nimetin şükrünü eda etmemiz, bu imkanların kıymetini bilmemiz, çocuklarımıza, gençlerimize nereden nereye geldiğimizi anlatmamız lazım. "Şükrederseniz and olsun ki, size nimetlerimi artıracağım; nankörlük ederseniz bilin ki azabım pek çetindir"(İbrahim 7) Bu ortam kendiliğinden oluşmadı, bu seviyeye gelmek için çok bedeller ödendi, hocalarımız, alimlerimiz, ecdadımız ve Kur’an aşıkları tarafından. Kur’an ile aramıza mesafe koymak, bizi Kur’an’ın hayat veren mesajlarından, hidayet vesilesi olan rehberliği’nden uzaklaştırmak için içerdeki ve dışardaki düşmanlar çok büyük çabalar verdiler ve zulümler yaptılar. Hala da bu arzularını gizlemiyorlar içimizdeki hainler. Ama hamdolsun ki her defasında hevesleri kursaklarında kaldı ve kalacaktır inşallah. Cenabı Allah, Kur’an için, dini mubini islam için emek veren, ter döken, ser vererek bugüne evlerimizde rahat mekanlarda Kur’an’ı, islam’ı anlatmamıza ve dinlememize vesile olan ne kadar şüheda, süleha, ulema, tuleba varsa hepsine rahmetiyle muamele etsin. Bizlere ve göz aydınlığımız olan evlatlarımıza ‘yaz Kur’an kursu’ adıyla açılan Kur’an sofrasından azami derecede istifade etmeyi nasib eylesin. Son sözü aşk şairi Yunus Emre’ye vererek;
‘Kim ki, Kur’an bilmedi, sanki dünyaya gelmedi…’ sizleri Allah’a emanet ediyorum…
Selam ve dua ile…
