İnsan Hakları Derneği Şanlıurfa Şube Başkanı Cemal Babaoğlu, 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, halen 12 Eylül zihniyetini aratmayan uygulamaların devam ettiğini savunarak, “İnsan hakları evrensel beyannamenin kabul edilişinin 62. Yılında hala hak ihlallerinden bahsetmemiz ülkenin bir ayıbıdır” dedi.
İnsan Hakları Derneği Şanlıurfa Şubesi 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası nedeni ile E Tipi Kapalı ve Açık Cezaevi önünde polis kontrolünde toplanan kalabalık bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan İnsan Hakları Derneği Şanlıurfa Şube Başkanı Cemal Babaoğlu, son onbir ayda Bin 16 gözaltı, 421 tutuklama yaşanırken, çoğu BDP’li olmak üzere 40 kurum binasına saldırı, 3 kapatma, 28 operasyon, 22 kurum binası baskını gerçekleştiğini vurgulayarak, “2010 yılında da “işkenceye sıfır tolerans” söylemi lafta kalmaya devam etmiştir. Kasım ayı sonuna kadar TİHV’e yapılan işkence ve kötü muamele başvuru sayısı 202 olmuştur. Bunun dışında cezaevlerinden de 103 işkence ve kötü muamele başvurusu yapılmıştır. Bugüne kadar 305 başvuru olmuştur” dedi.
2010 yılında Cezaevlerinde tutulan mahpusların sayısının artmaya devam ettiğini vurgulayan Babaoğlu, “30 Kasım itibariyle bu rakam 121.098’ e ulaşmıştır. Mahpusların 57.171’i tutuklu, 63.927’si hükümlüdür. Çocuk mahpusların sayısı 2.146’dır. Bunların 1.944’ü tutuklu, 202’si hükümlüdür. Yetişkin mahpuslarda tutuklu oranı %47 iken, çocuk mahpuslarda tutuklu oranı %90’dır. Tutuklama oranının yüksekliği baskıcı bir tutuklama rejimi olduğunu göstermektedir. Cezaevlerinde 95 mahpus ağır hastalıkları nedeni ile tahliye edilmeyi beklemekte, ancak tahliye edilmemektedir.” Konularından bahsedildi” diye ifade etti.
Babaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Ülkenin genel durumundan bahsedilmesinden sonra birde Şanlıurfa Cezaevine değinilirken; “Bu birde Urfa Cezaevine bakacak olursak; Tutuklu sayısı hala 900’un üzerinde, 6 kişilik odalarda 12 kişi barınıyor. Aşırı baskı sonucu geçtiğimiz Haziran ayında Erkan Gümüştaş adlı tutuklu baskıları protesto için kendini yakma suretiyle hayatına son vermişti. Hasta tutuklular zamanında doktora çıkarılmıyor. Kürtçe yayın içeri alınmıyor. Görüş için aileler saatlerce bekletiliyor. Sayım almalar adeta işkenceye dönüştürülüyor. Hala 12 Eylül zihniyetini aratmayan uygulamalar devam ediyor.
İnsan hakları evrensel beyannamenin kabul edilişinin 62. Yılında hala hak ihlallerinden bahsetmemiz ülkenin bir ayıbıdır. Buradan çağrımız tüm yetkililere ve iktidaradır. 62 yıl önce imzaladığınız bu evrensel bildirgenin gereğini yerine getirmesi tüm halkımızın ortak talebidir.”
Açıklamanın ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.