Ülkemizde yaklaşık iki aydan bu yana seçim ortamını yaşıyoruz. Fakat Şanlıurfa`da bu süreç daha farklı işliyor.Sor Ugur`cuğum sor,sor.Urfa`ya 2015 model Uçak indirteceğim, diyen Mustafa GÖKTAŞ`ı,Dolmuş dolu,bir iki yolcu gebersin ki,yenilere koltuk boşalsın,ALEYHOM,ALEYHOM diyen Selmanlı Mahmut YILMAZ`ı,namı diğer CAVİT amcayı,Proje,proje diyerek giden Ahmet KAYAN hocayıve diğerlerini hiç ama hiç unutmayacağız.Partiler, aday adayları, biz gazeteciler ve halk, hummalı bir dönemin içinde bulduk bir anda kendimizi. Yıllardır Ankara sevdası için yanıp tutuşanlar, bu uğurda maddi anlamda, çok büyük harcamalar yaptılar ve halen yapıyorlar. Yılların emeğini bir çırpıda heba edenlerin düşünceleri acaba yalnızca bizlere olan sevgileri mi, yoksa fırsat elime bir geçsin de Allah kerim, ben bu parayı fazlasıyla çıkarırım hesabı mı, hep birlikte göreceğiz sonucu. Bazıları süreci pusuda bekliyorlardı ve süreç başladığı gibi onlarda çıktı meydane ve her biri birbirinden dürdane. Sayın Recep Tayyip ERDOGAN bey`in STK lara verdiği önemi duymuşlar ve hemen üç beş arkadaş biraraya gelip stk`lar kurup geçmişler dümenin başına. Bir iki basın açıklaması ve bilet satarak düzenlenen bir iki sözde toplantı ve sonrasında "benim neyim eksik ki, ben de aday adayıyım diyenler, bulundukları koltukları perçinlemek isteyen veya daha üst makamları hayal edenler, iş adamı kimliği ile yola çıkıp AK partililiğini tescil ederek, önümüzdeki dört yıllık olası iktidar sürecinde, işini daha da büyütmek isteyenler, bu süreçten önce bu partiyi yerden yere vurup ta ehhhh artık yağmur burada yağıyor, bende tarlamı buraya taşıyım mantığı ile, dün dündür, bugün bugündür diyenler, aynı dar çevreden 5-6 kişi ortaya çıkarak yeter ki birimiz listeye girelim amacını taşıyarak, hep birlikte yollara düşenler, Korkma sen çık arkanda biz varız diyen, kendine bile faydası olmayan düzenbazların oyununa gelenler, bu koltuğa halen oturuyor olup ta koltuğun tadına doyamayanlar, daha önceleri bu koltuğun tadını alıp ta aynı lezzeti tekrar yaşamak isteyenler, istemem ama sağ cebime koy diyenler, bu işi yalnızca ben iyi yapıyorum, başkası karşıma çıkmasın diyenler, olayı devir teslim olarak görenler, yakınlarının elinden tutup Ankara yollarına düşerek ya tutarsa diyenler, eşine artık evi topla, bize Ankara yolu göründü diyenler, kardeş kardeşe sen olma ben olacağım diyenler, bana işaret geldi, ben söz aldım yoksa aday adayı olmazdım deyip karşımıza gelenler, her gün cadde sokak yüzümüzü gözümüzü öpenler, her boyayı boyadım bir tek fıstık yeşili kaldı diyenler, geçen seçimde olmadı belki bu seçimde olur diyenler, yıllarını Urfa dışında geçirirken Urfa`yı hatırlamak bile istemeyip, şimdi bizden daha çok Urfalı olanlar. Örnekleri çoğaltmak mümkün ama bu kadarı kafi gelir sanırım. Tüm bunların yanısıra amacı gerçekten halka ve hakka hizmet olan, Şanlıurfa milletvekili böyle olmalıdır işte diyebileceğimiz, çevresinde sevilip, sayılan, üretken, lider vasfı olan, dik duruşlu, nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilmeyenler, benimle aynı sıkıntıları yaşayabilen, göz yaşıma ve sevincime ortak olabilen ,duyguda, düşüncede, söylemde ve eylemde benimle aynı dili konuşanlar, gerçekte tek sevdası Urfa olanlar, diyetini birilerine değil, tüm Urfa`ya ödeyecek olanlar, bu görevi onurlu bir hizmet olarak bilip o koltuğu, Hazreti Ömer`in koltuğu kadar adil gören ve vebal bilenler, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yüce Rabbim bana ve benim vesilemle hiç kimseye yemeyi ve yedirmeyi kısmet etmesin diyenler, Ben yardımı sadece Allah`tan bekliyorum düşüncesiyle kimseye boyun eğmeyenler, niyet hayr ise akibet hayrdır diyenler, Rabbim yazmışsa hiç kimse bozamaz, rabbim yazmamışsa hiç kimse yazamaz inancında olanlar, Bunun örneklerini de çoğaltabiliriz. Amaaaaaa bence yeter. Halk bu defa her şeyi biliyor ve herkesi tanıyor. Şimdi bugünlerde söz hakkı biz Şanlıurfalılara veriliyor. Kimi ya da kimleri istiyoruz diye anketörler telefonla ya da birebir irtibatla bizlerin görüşlerine başvuruyorlar. Unutmayalım ki haksızlık karşısında susan dil şeytandır. Ve yine unutmayalım ki el vicdaaaaaaaan, vel imaaaaaaaaan.7.Nisan?da siyasi GÜZ gelmiş olacak ve cücükler o gün sayılacak.
Sözüm kimseye değil, ortaya. Kim, kendine ne yakışıyorsa, onu üzerine alsın. Kalın sağlıcakla.