Çocuğun doğumunun ilk günlerinde Allah’a bir şükran nişanesi olarak kesilen kurbana “akika kurbanı “ denilir.
Yeni doğan bebeğin başındaki ilk saçlarına akîka; bu çocuğun doğumundan yedi gün sonra başındaki tüyleri kısmen veya tamamen traş edip adını koyduktan sonra Allah`u Teâlâ`ya şükür için kesilen kurbana akîka kurbanı denir.
Hz. Aişe (r.a.)`den şöyle rivâyet edilmektedir.
"Resul-i Ekrem (s.a.s.} bize erkek çocuklar için iki, kız çocukları için bir koyun "akîka" olarak kurban etmemizi emretti." (İbn Mâce hadis no: 3163, Zebâih, no: 1515).
Yine Hz. Âişe validemizin rivâyetine göre, Peygamber Efendimiz (s.a.s.), torunları Hasan ile Hüseyin`in doğumlarının yedinci günü akika kurbanlarını kesmiş ve adlarını koymuştur. (Tecrid-i Sarih Tercümesi, XI, 401)
Bu kurban çocuğun doğduğu günden bâlîğ olacağı güne kadar kesilebilir. Ancak doğumun yedinci gününde kesilmesi daha çok sevap kazanmaya sebeptir.
Aynı günde çocuğa isim verilmesi ve saçının kesilerek ağırlığınca altın veya gümüşün tasadduk edilmesi de tavsiye edilmiştir
Kesilen kurbanın kemikleri çocuğun sıhhatli olmasına sebep olsun niyetiyle kırılmayıp eklem yerlerinden sıyrılır ve öylece pişirilir. Sonra bu kemikler bir yere gömülür. Akîka kurbanının etinden bunu tasadduk eden kimsenin yiyebileceği gibi ev halkı da bu etten istifâde eder. Bir kısmı da ihtiyaç sahiplerine dağıtılır.
İslâm`dan önceki câhilî Arap toplumunda sadece erkek çocuklar için kurban kesilirdi. Kız çocukları için böyle bir merâsim söz konusu değildi. İslâm bu değişikliği yaparak kız çocuklarına da değer verilmesini sağlamıştır.
Esasen akika, Arapçada yeni doğan çocuğun başındaki saçın adıdır. Akika kurbanı kesildiği gün çocuğun başı da traş edildiği için kurban bu adı almıştır.
Akika kurbanı Hanefilere göre mubah ( bazı rivayetlerde mendup )diğer üç fıkıh mezhebine göre sünnet, zahirilere göre vaciptir. Hz.Peygamber torunları Hz.Hasan ve Hz. Hüseyin için birer koçu akika kurbanı olarak kesmiş ve ümmetine de yeni doğan kız ve erkek çocukları için akika kurbanı kesmelerini tavsiye etmiştir. Resul –i Erkemin bu tür uygulama ve tavsiyeleri dini bir gereklilik şeklinde değil de doğum, düğün gibi mutlu olayların yakın çevreye duyurulması, sevincin onlarla paylaşılması ve neticede sosyal yapının ve dayanışmanın sağlamlaştırlıması yönünde tedbir ve örnekler ( sünnet, nafile ibadet ) olarak algılanması daha doğru olur.
Kurban olmaya elverişli her hayvan akikaya da elverişlidir. Kesilen bu kurbanın etinden kurban sahibi ve aile fertleri, yakın dostları yiyebileceği gibi tasaddukta edebilir.
Akika kurbanının dini açıdan anne – babaya getirdiği faydalar şöyle ifade edilir: Akika kurbanı kesilen çocuğun anne – babasına kıyamet günü şefaatçi olur. Buluğ çağına kadar bu akika kurbanı babanın ödevi iken buluğ çağından sonraya kalırsa artık bu ödev çocuğuna intikal eder.
Çocuk kendi akika kurbanını keserse bundan elde edilecek sevap çocuğa yazılır. Daha önce aynı buluğ çağından önce babası tarafından kesilirse bundan elde edilecek sevap babanın defter – i ameline yazılır.
Akika kurbanı çocuğun doğumunun yedinci gününde kesilmesi müstehap ise de daha önce veya sonraki günlerde kesilse de bir mahzuru olmaz. Bazı alimlere göre babadan başkası çocuk için kurban ( akika ) kesemez. Bazı fıkıh bilginlerine göre çocuğun buluğ çağına ulaştıktan sonrada baba çocuğu için akika kurbanı kesebilir.
Çocuk dünyaya geldikten sonra sağ kulağına ezan sol kulağına da kamet getirilmesi mustehaptır. Çünkü Peygamberimiz ( S.A.S ) bir hadis-i şeriflerinde : “ çocuğun doğduğu zaman sağ kulağına ezan sol kulağına da kamet getirilirse cinlerin ve şeytanların şerrinden emin olur “diye buyurmuştur.
Peygamberimiz Hz.Hasan’ın sağ kulağına ezan sol kulağına da kamet getirmiştir.
Çocuğun doğumundan dolayı anne – babasını kutlamakta menduptur .
Akika kurbanı akikanın adı olduğu için akika kurbanı denilince kurbanda kesilmesi lazım değildir. Onu da kurban olarak söylenirse o zaman kurbanda kesmek gerekir. Akika kurbanını kurban edeceğim derse kurbanda keser.
Akika, çocukları belalardan, hastalıklardan korur. Kıyamette, anaya, babaya, ayrı bir şefaat ederler. Erkek çocuk için iki, kız çocuk için bir akika hayvanı kesilir. Kesilen akikadan kendisi ve zengin fakir herkes yiyebilir, pişmiş veya çiğ olarak zengin fakir herkese verebilir.
Akikayı kesmeyip bedelini fakire tasadduk etmek, akika yerine geçmez. Akika bedeli kadar din kitabı tasadduk etmek, akika yerine geçmez.
Şefaat etsin diye ölmüş çocuk için, torun için, hatta yaşlı kimse, kendisi için de kesebilir. Peygamber efendimiz de, kendisi için akika kesmiştir. Bunun için hangi mezhepten olursa olsun, herkesin akika kesmesi çok iyi olur.
Adak, akika veya ölüler için kesilecek kurban da, ilim neşri ile meşgul bir vakfa kestirilebilir. Böylece ilim neşrine katkımız olduğu için farz sevabı alırız. İlim tahsili yapılan yerlere, zekat, fıtra, adak, akika veya sadaka şeklinde yapılan yardım, insanı kazalardan, belalardan korur. Dünyada, sıhhat ve afiyet içinde bir ömür sürmeye sebep olur. Ayrıca farz olan ilim yayma sevabına kavuşulur.