M. Ali KAPAKLI


Karaköprü ve Nihat Çiftçi?


Önceki akşam karaköprü belediye Başkanı Nihat Çiftçi Şanlıurfa medyasına Yıldızsarayı Konuk evinde bir iftar yemeği verdi…Şanlıurfa’nın güzel geleneklerindenbirisi…Yıllardır Ramazanlarda çeşitli kuruluşlar bu tür iftar yemeklerinde Şanlıurfa medyası ile bir araya gelerek hem birlikte yemek yiyorlar,hemde yaptıkları çalışmaları anlatma fırsatını buluyorlar..

İşte karaköprü Belediyeside son ikibuçuk yıllık çalışmasını anlatan bir slayt gösterisi sundu Şanlıurfalı gazetecilere…Başkan Nihat Çiftçi İftar sonrası bir teşekkür konuşması yaptıktan sonra gazetecilerin çeşitli sorularınıda yanıtlamış oldu…

Slayt gösterisinde karaköprüyü izlerken birden Karaköprünün geçmişine döndüm…Karaköprü Şanlıurfa merkeze çok yakın olan bir yerdi…Aslında yıllar öncesine bakarsak büyük bir köydü…Gök ailesi uzun süre muhtarlıkla Karaköprüyü yönetti…Karaköprülüler her zaman kendilerini Şanlıurfa merkezdeymiş gibi gördü,Urfalılarda onları öyle gördü…Karaköprü her zaman nar bahçeleri ile ünlüydü…Gerçekten burada çok kaliteli ve güzel Nar yetişirdi…Ünlü bir Türkü haline gelen”Karaköprü Narlıktır”bu yörenin narından derlenmiştir…Şanlıurfa’dan Diyarbakır veya Bozovaya giderken yıllar önce karakaköprü yemyeşil,nar bahçeleri,fıstıklık ve çeşitli meyve ağaçları ile dopdolu karşımıza çıkar adeta yeşile doyardık…Doğrusunu söylemek gerekirse Şanlıurfa Merkezde O dönem fazla ağaç olmadığı için her karaköprüden geçerken bu köyü kıskanırdım…

Tabi Köy büyüyünce Belde oldu ve Belediye başkanlığı seçimleri yapıldı…Karaköprünün ilk Belediye Başkanı yıllarca burada Muhtarlık yapan Ömer Gök oldu…Muhtarlıktan Belediye Başkanlığına sıçrayan Ömer Gök,doğrusunu söylemek gerekirse beldeyi iyi yönetti..Ankara’da bir takım görüşmeler yaparak Karaköprüye inanılmaz araziler kazandırdı…Karaköprü O kadar büyük araziye sahip oldu ki,bir ara Türkiyenin en zengin belediyesi ünvanını aldı…Ömer Gök zor şartlarda hem araziler kazandırıyor,hem makine parkı kurmaya çalışıyor ,bir yandanda karaköprüyü köy kılığından nasıl kurtarırım diye bir takım projeler hazırlıyordu…Tabi gelen para belli idi…İller bankasının gönderdiği para işçi ücretine zar zor yetiyordu…Karaköprü küçücük bir belde olduğundan ne vergi nede su parası toplayabiliyordu…Ancak Allah var…En azından Karaköprü’nün çok önemli oranda arazisini elinde tutmaya çalışıyordu…Zaman zaman ihale yolu ile arsalar satıldı ancak ilgi ve rağbet olmadığından çok önemli bir gelir elde edememişti…

Ardından Ahmet Güzel Belediye Başkanlığına seçildi…Karaköprü Ahmet Güzel dönemde adeta Şantiye alanına döndü…Her hafta arazi ihalesi açılıyor,Karaköprüdeki araziler hızla satışa sunuluyordu…Tabi Şanlıurfadaki bir çok yatırımcı karaköprünün geleceğini görerek buradan büyük oranlarda arsalara sahip oldular..Ahmet güzel oluk oluk akan paralarla karaköprü Belediyesini büyüttü…Makine parkı genişledi,bir takım hizmetler yapıldı…Karaköprü köyden kurtulup tam bir belde hatta Şanlıurfa’nın küçük bir uydusu haline geldi…Ahmet Güzel İki dönem burada Başkanlık yaptıktan sonra,son seçimlerde seçimi kaybetti ve bu beldenin yeni Başkanı seçimlere bağımsız olarak giren Avukat Nihat Çiftçi oldu…

Nihat Çiftçi görevi devraldığında kucağında 33 trilyonluk bir borç ve Karaköprünün en küçük satılacak arazisi olmadığını gördü…Araziler Ahmet Güzel döneminde satılıp bitirilmişti…Birçok kimse Genç Başkan Nihat Çiftçinin bu işin altından kalkacağını düşünmüyordu…Çünkü Karaköprü çok büyümüş,artık inşaat sektörü tamamen karaköprüye kaymıştı…Şanlıurfanın en önemli rantiye yeri,iş alanı,artık karaköprüdeydi…Şehir çarpık bir şekilde gelişmiş,plansız işler yapılmış,yani havadan baktığında sadece bir beton yığını olarak görülüyordu…

Nihat Çiftçi İller bankasından gelen parayı planlı bir şekilde kullanmaya başladı…Parayı çarçur etmedi…Yapılan her işte sıkı pazarlıklar yapıldı,kaynaklar iyi kullanıldı…Slaytta yapılan hizmetleri görünce Nihat Çiftçi’yi taktir edemeden geçemedim…Bakın Nihat Çiftçi Gazetecilerin sorusunu cevaplarken bir ihaleye dikkat çekti…”Asfalt ihalesi yaptık…Muhammen Bedel 157 Milyar olmasına rağmen biz 36 Milyar’a bu işi gerçekleştirdik…İşte sorularınıza net bir cevap …Biz Karaköprü’de kaynakları böylesine kullanıyoruz…Tasarruf yaparak hem borç ödüyor hem de hizmet yapıyoruz”

Nihat Çiftçi’nin anlattığı bu olay çok önemli…İhaleye çıkıyorsun,bir bedel koyuyorsun,Nihat Çiftçi istese bu fiyata verirde,hiç kimsede bir şey diyemezdi…Ancak Kendisi belediyesini yaklaşık 120 Milyar kar a geçiriyor…Bu parayla Karaköprü’ye en az dört tane daha büyük park yapabilir…Yeni araç gereçler alabilir…

Nihat Çiftçi aslında zor olan yeri geçti…bağımsız iken tüm bunları yaptı…Şimdi Ak partili belediye Başkanı …Artık bundan sonra arkasında birde hükümet var…Çok akıllı ve çarpıcı projelerle Hükümetin kapısını çalarsa kesinlikle boş dönmez…İşte size bir örnek…Başkan Çiftçi Bakan Faruk Çelik’ten Karaköprü belediyesine bir Olimpik Yüzme havuzu yapılmasını talep etmiş,Bakanda bu projeyi olumlu bularak hemen gereken ödeneği göndermiş…Önümüzdeki günlerde temel atılacak ve Karaköprü olimpik bir yüzme havuzuna kavuşacak…İşte size İktidar nimeti…İktidarın bir katkısı olmuyor diyen Belediye Başkanlarına duyrulur…

Evet…İftar yemeğinde Gazeteci arkadaşlarımızın hepsi Mikrofonu ellerine aldıklarında ilk sözleri Nihat Çiftçiye teşekkür ederiz cümlesiydi…Yani herkes hoşnut herkes memnundu…Şanlıurfa Medyası da çalışana hakkını veriyor…Ancak şunu da yazamadan geçemedim…İftar yemekleri bu kadar uzun sürmemeli…Bazı arkadaşlarımız çok gereksiz sorular yönelttiler…Bu bir basın toplantısı değildi…İftar yemeği idi…Nihat çiftçi konuşmasına başlarken ne demişti” Hepimiz iftarı yeni açtık…Ne benim fazla konuşmaya, nede sizlerin fazla dinlemeye halimiz yok,bu nedenle kısa keseceğim” Ne var ki Gazeteci arkadaşlarımız sanki soru sormak mecburi gibi,peş peşe sorular sordular…Aslında tecrübeli bir iki arkadaşımız soruyu sorar iftar yemeği de sonlanırdı…Gazeteci arkadaşlarımızın iftar yemeklerinde bu konuya dikkat etmesini rica ediyorum…

Biraz yazı uzadı ama,son olarak Şanlıurfa Belediyesinin yaptırdığı bir üst geçitten bahsetmek istiyorum…Abide parkın önünde yani Emirgan’ın oradaki üst geçit…Yaklaşık 800 Milyara ihale edildi…Hem asansör hem de yürüyen Merdiven olacaktı…Şimdi bu iş Gaziantep’te olsaydı bir ayda bilemedin 1.5 ayda biterdi…Şanlıurfa’da aylardır bu üst geçit ne yazık ki bitirilemedi…Ne yapıyoruz Allah aşkına Kavşaklı üst ve alt geçitler mi yapılıyor biz farkında değiliz…Bu kadar basit bir şey aylarca sürünür mü?Şartnamesinde kaç ayda teslim var?Gecikmeye herhangi bir ceza var mı?Birde çok önemli bir mesele yürüyen merdiven yapılacak mı yapılmayacak mı?Halk şimdi bunu konuşuyor…Yürüyen merdiven yapılmayacaksa,iki asansöre verilen 800 Milyar bu memlekette çok konuşulur…Bu konuda yetkililerden mutlaka bir açıklama bekliyorum…Yürüyen merdiven olmadığı taktirde O üst geçit’in hiçbir espirisi olmayacaktır…İnşallah dedikodudan ibarettir…