M. Ali KAPAKLI


VAN DEPREMİ


1999 Marmara Depremini yaşamış birisi olarak önceki gün Van ilimizde meydana gelen 7.2 şiddetindeki Depremin ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum…

Van depremi Doğu Anadolu bölgesini sallarken,Şanlıurfa’da bile net olarak hissedildi…Şanlıurfa’daki sarsıntı çok kısa hissedildi,ancak çok katlı binalarda yaşayan bir çok Urfalı depremi hissetti diyebilirim…Van’da meydana gelen deprem Şanlıurfa’yı sallayabiliyorsa,zaten O bölgede meydana gelen Depremin yıkım gücü ortadadır…Urfa’da ben şahsen depremi hissedince hemen televizyonu açtım…Çünkü Urfa’da hissedilen bu depremin merkez üssünün Doğu Anadolu bölgesi olduğunu hemen tahmin ettim…Beş dakika geçmeden kanallar Van depremini seyirciye aktarmaya başladılar…Deprem önce kandili Rasathanesi tarafından 6.6 olarak açıklandı…Ancak ABD’den gelen bilgiler daha kötüydü…Depremin boyutunun 7.3 olduğu vurgulanıyordu…Televizyonda ilk yorumları yapan Deprem uzmanları Doğu anadoluda böylesi bir depremin çok yıkıcı olduğunu ifade ettiler…Deprem uzmanları bunları söylerken,henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyordu…Deprem uzmanları”Doğudaki 6.6 büyüklüğündeki bir deprem son derece yıkıcıdır…Çünkü inşaat kalitesi Batıya göre son derece düşüktür…İnşaat yapılırken gerekli kontrol etkili olarak yapılamaz,inşaat malzemeleri son derece kalitesiz olarak kullanılır,yani Batıda meydana gelen bir deprem ile doğudaki deprem arasında Yıkıcılık anlamında önemli bir farklılık oluşur…Biz bu depremde çok sayıda binanın yıkıldığını ve en az 1000 kişinin hayatını kaybetmesini bekliyoruz”

Nitekim ilerleyen saatlerde Televizyon kanalları acı haberleri vermeye başladılar…Özellikle Erciş’te büyük hasar vardı…dolayısıyla,Erciş’te çok sayıda vatandaşımız enkaz atlındaydı…Ölü sayısı hızla artıyordu…

Depremin Pazar günü ve öğleden sonra meydana gelmesi büyük bir şans olarak kabul edilmelidir…Van’da havanında güzel olması nedeniyle çok sayıda vatandaşımız piknik yapmak için dışarıdaydı…Yani halkın büyük bölümü deprem sırasında evlerinde değildi…Dershanelerin çoğunda eğitim tamamlanmıştı…Okullar kapalı olduğu için tüm öğrenciler ailelerinin yanındaydı…Düşünün bu deprem hafta içi yaşanmış olsaydı,okullardaki panik daha fazla olacak,Veliler çocuklarının durumunu görmek için okullara koşacaktı…Bu da inanılmaz bir kargaşaya neden olacaktı…Tabi bunlar işin sevindirici boyutları…

1999 Marmara Depreminde ben şahsen Yalova’da idim…Aynı duyguları şu anda yaşayabiliyorum…Bir önemli ayrıntıda binalardaki inşaat kalitesi…Deprem bir Doğa olayı…Ancak ne yazıkki biz çok kötü yapılarımız yüzünden bunu Doğal afete dönüştürüyoruz…Yalova’da bitişik iki site’den birisinde üç blok yıkıldı yaklaşık 80 kişi öldü,hemen yanındaki binada hiçbir blok yıkılmadı bırakın ölüyü,birkaç kişi hafif yaralı olarak ayakta tedavi oldu…Japonya’da meydana gelen depremleri görüyoruz…Tusinami dışında hiç kimsenin burnu dahi kanamıyor…8 şiddetinde bile yaşansa binalarda herhangi bir yıkım olmuyor…Neden Binalar çok iyi yapılıyor…Depreme dayanıklı olarak yapılıyor…Çok büyük bir deprem olmadığı taktirde kolay kolay bu binalar yıkılmıyor…

Van’daki Depremide televizyonlardan izliyoruz…Gerek van’da ve Gerekse Erciş’te,bir bina yerle bir olmuş,hemen yanındaki bina dimdik ayakta duruyor…Sadece camlar kırılmış olarak görünüyor…Bunun en büyük nedeni inşaat kalitesidir…Yıkılan bina demekki demirden çimentodan,ve çok iyi bir temelden kaçınmış… Yanındaki bina ise Depreme dayanıklı olarak binasını inşa etmiş…Sonuç ortada…Birisi kibrit kutusu gibi darmadağın olmuş,diğer binada en küçük bir hasar dahi yok…

Peki şimdi ne yapılmalı…Öncelikle Van ve Erciş’te şu anda yardıma ihtiyacı olan çok sayıda vatandaşımız var…Özellikle kurtarma çalışmaları devam etmeli…Marmara depreminde de gördük,dört gün enkaz altında kalıp,daha sonra mucize şekilde kurtulan vatandaşlarımız oldu…Kurtarma ekiplerini çoğaltmalı,enkaz temizleme çalışmaları süratli bir şekilde yapılmalıdır…Artık bundan sonra bir can bile önemlidir…Yaralı olan insanlarımız kurtarma ekiplerinin titiz çalışmaları sonucu hayata yeniden döndürülebilinir…Buda çok iyi bir çalışma ile gerçekleşir…1999 yılında Marmara depreminde Kurtarma ekipleri çok zayıf kalmıştı…Enkaz altında kalan yüzlerce Vatandaş birkaç gün yaşamasına rağmen,yeterli kurtarma çalışması yapılmadığından hayatını kaybetmişti...

Başbakan Erdoğan ve ilgili Bakanların olaydan hemen sonra Van’a gitmesi son derece önemlidir…Çünkü olayı yerinde görmek daha başkadır…Devlet tüm gücünü ortaya koyarak mutlaka yaraları saracaktır…Gerekli tedbirler alınarak en azından hayatta kalanlara Battaniye yiyecek,giyecek ihtiyaçları karşılanmalı ve kısa sürede bu vatandaşlara barınma yerleri oluşturulmalıdır…Evet…Türkiye 1999 yılından sonra önceki gün bir büyük deprem daha yaşadı…Unutulmasın ki Türkiye tam bir deprem kuşağının içersinde…Her bölgemizde deprem riski var…Özellikle yeni yapılan inşaatların artık çok iyi denetlenmesi ve mutlaka depreme dayanıklı hale getirilmelidir…Van ve Erciş başta olmak üzere,depremi hisseden tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum…İnşallah Böylesine afetleri bir daha yaşamayız…

NOT: Bir önceki yazımda,Karaköprü beldemizi bu sütunlara taşımıştım…Yazının bir bölümünde Karaköprüde seçimi kazanan Nihat Çiftçinin,Ahmet Güzel döneminden 33 Trilyon borç bırakıldığını ve yine Ahmet Güzel döneminden,Çiftçi dönemine arsa bırakılmadığını,ifade etmiştim…

Geçtiğim günlerde Güneydoğu medya gurubunu ziyaret eden Karaköprü eski Belediye Başkanı Ahmet Güzel,kendisi ile ilgili bu bölümün doğru olmadığını belirterek”Ben görevi bırakırken 33 trilyon borç değil,11 Trilyon borç bırakmıştım…Yine ben göreve başlarken 237 dönüm arsa vardı,ben görevi bıraktığımda ise 670 dönüm arsamız vardı…Yani benim döneminde yaptığım çalışmalar sonucu Arsaları artırmış,aldığımın yaklaşık üç katını yeni göreve gelen arkadaşımıza bırakmışımdır…Yine karaköprü benim dönemimde çarpık olarak gelişmemiştir…Ben şehir planına göre yolları,caddeleri açmışımdır”Bunlarda Eski Karaköprü Belediye Başkanı Ahmet Güzel’in sözleri…Takdiri kamuoyuna bırakıyoruz…