Şanlıurfalılar 4 Kasım 2011 saat 17.00’yi hiçbir zaman unutamayacak…Yağan sağanak yağmur,bir anda şehir trafiğini felç ederek yaklaşık 3 saatlik bir kaos ortamı yarattı…Aslında yıllar öncesinden Şanlıurfa’da trafiğin bir gün kilitleneceğini herkes konuşuyordu…Çünkü yıllardır bu şehre alternatif yollar düşünülmedi…Özellikle İbrahim Halil Çelik ve Ahmet Bahçivan dönemlerinde Şanlıurfa’da ileriye dönük bir tek yatırım yapılmadı…Dönemin Belediye Başkanları şehrin günlük işleri peşinde koşturup,gelişen büyüyen Şanlıurfa’yı bir türlü göremediler…Tabi bunda biz halkında önemli bir katkısı var…Özellikle Rahmetli Turgut Özal’ın Başbakanlığı döneminde Türkiye’deki tüm şehirler ihya edilip,şehir olurken,Şanlıurfa ne yazık ki iki dönem ısrarla muhalefet partisinin adayını seçerek belediye Başkanı yapmıştı…İşte O dönemde iktidar ile sürekli ters düşen Başkan Çelik,O günkü iktidardan hiçbir zaman faydalanamamıştı…Çok iyi hatırlıyorum,Özal’ın başbakanlığı döneminde Konya,Kayseri,Malatya gibi şehirler gerçek anlamda şehir olmuş hatta Konya şehircilik anlamında ödül bile kazanmıştı…
Ahmet Bahçivan döneminde hatırlarsanız eski gol kralı Tanju Çolak Şanlıurfa’ya gelmişti…Türk Milli takımında başarılı maçlar çıkartmış olan Tanju hem Galatasaray hem de Fenerbahçede oynamıştı…Şanlıurfa’yı dolaşırken gazeteci arkadaşlarımız Tanju Çolak’a “Şanlıurfa’yı nasıl buldunuz”sorusuna Tanju Çolak aynen şu cevabı vermişti “Şanlıurfa Büyük bir Köy”…
Tanju Çolak’ın bu sözleri üzerine dönemin Belediye Başkanı Ahmet Bahçivan ortalığı ayağa kaldırdı,Televizyonlarda Tanju Çolak’ı yerden yere vurdu…Aman efendim Tanju nasıl Şanlıurfa’ya koskocaman köy diyebilir…
Tabi Şanlıurfa’nın şimdiki durumundan sadece İbrahim Halil Çelik ve Ahmet bahçivan sorumlu değildir…Yaklaşık 7.5 yıldır belediye Başkanlığı yapan Ahmet Fakıbaba’da sorumludur…Kaldı ki Fakıbaba ilk beş yılında İktidarın Belediye Başkanı idi…Yani b u dönemde hızla alternatif caddeler daha kolay açılabilinirdi…Aslında bir takım yollar açıldı Fakıbaba döneminde ancak yeterli olmadı…
Benim en fazla gücüme giden olay nedir biliyormusunuz?Yıllardır bu çevre yolu neden açılmaz?Türkiyenin hangi şehrinde Şanlıurfa gibi Merkez kullanılıyor bana bir söyleyin…Bu şehir neden bu kadar sahipsiz…Defalarca bu konuyu yazdık çizdik…Çevre yolunu bir an önce bitirin,…Artık şehir merkezinde ağır tonajlı kamyon,tır otobüs görmek istemiyoruz diye…Cuma akşamı Abideyi kilitleyen şehri felç eden faktör ne yağmurdur,nede Bayram arefesidir…Şehri kilitleyen Tır,kamyon ve Otobüsler olmuştur…Cuma akşamı bizzat bende kendi aracımın içinde iki saat mahsur kalanlardanım…Gözlerimle her şeyi gördüm…trafik polislerimiz ne yazık ki böylesi kriz durumuna hazır değiller…Onlarda ne yapacaklarını şaşırdılar…Abidede birkaç polis arkadaşımız kendi kafasına göre olayı çözmeye çalışırken işi dahada karmaşık hale getirdiler…Zor bela abide kavşağını geçip Atatürk Bulvarına girerek Bahçelievler’e dağılacak olan araçları anlaşılmayan bir kararla trafik polisleri araçları ipekyola gönderdi…Halbuki Atatürk bulvarına iniş tarafı bomboştu…bıraksalar yüzlerce araç Bahçelievlere girecek ve trafik biraz olsun açılmış olacaktı…İpekyola gönderilen araçlar,eski otoğarın yolundan Hilton oteli önünden geçip,Asfalt yola inmek zorunda kaldılar…Ancak asfalt yolda ne yazık ki kilitlenmişti…Kapaklı pasajı kavşağı tıpkı Abide gibi karmakarışık hale gelmiş,araçlar saatlerce aynı noktada beklemek durumunda kalıyordu…
Şanlıurfalı buna alışık olmadığı için tüm şoförlerin sinirleri bozulmuş,herkes birisine çatıyordu…Çok sayıda kazalar meydana geldi,birçok araç hasar gördü…Beni tanıyan yüzlerce kişi “Mehmet Ali Bey bu rezaleti görmüyor musunuz,yazın bunları,televizyonda gösterin bunları”diye haykırarak bir yerde rahatlamış oluyorlardı…Bende olayı gördüğümü ve mutlaka bu konuyu yazacağımı kendilerine söz verdim…Vatandaş ne yapsın…Karşısında muhatap yokki.derdini ona anlatsın…Bizi gördüler,bizi muhatap sandılar,dertlerini anlattılar…
Benim tek ümidim Bakanımız Faruk Çelik’de…Bayramın ikinci günü Bakanımız Urfa’ya geliyor…Bakanla Bayramlaşan her vatandaş bu Meseleyi Bakana anlatmalı ve acilen çevre yolunun bir an önce hizmete açılmasını istemelidirler…İlk etapta alınacak tedbir budur…Çevre yolu hizmete girdiğinde,ağır tonajlı araçlardan bu şehir kurtulacak ve en azından Abidede böylesine ağır bir travma bir daha yaşanmayacaktır…Şanlıurfa’nın trafik anlamında rahatlaması için mutlaka alternatif yollar hizmete bir an önce sokulmalıdır…
Cuma günü yaşadıklarımız bize bir gerçeği gözler önüne serdirdi…Ne yazıkki,yapılan geniş kaldırımlar,Bahçelievlerdeki aylardır bitirilmeyen elli metrelik yol,özellikle bahçelievlerdeki trafik kilitlenmesine neden olmuştur…
Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba sürekli yaya vatandaşlarımızı düşünerek habire kaldırımları yıkıp yeniden yapıyor,bazı kaldırımları yıkıp genişletiyor,trafiğin rahat olduğu Haziran temmuz Ağustos ayında planladığı ve kafasına koyduğu Bahçelievlerdeki elli metrelik yolu düzenleme işi yaz aylarında değilde,Okulların açılması ile birlikte başlatıp trafiği O bölgede ne yazıkki içinden çıkılmaz hale getiriyor…
Başkan Fakıbaba lütfedip otomobil ile akşam saatlerinde Bahçelievlere bir girsin…Aylardır bitirilemeyen O rezaleti bir görsün…Döşecenek taşların ve çöp bidonlarının O güzelim yolu nasıl kapattığını ve trafiğin akşam saatlerinde O bölgede yaşayan insanlar için nasıl bir çile haline dönüştüğünü bir görsün…Sıkışık ve dar olan yollarımızda zaten trafik güç bela ilerlerken,zamansız kaldırım ve yol düzenleme çalışmalarında trafiği işin içinden çıkılmaz hale getiriyor…
Evet…Tanju Çolak’a O dönemde gerçekten boşuna kızmışız…Cuma günü akşam saatlerinde vatandaşlarımızın yaşadıkları insanın aklına hemen şu fikri getirdi… “Şanlıurfa Gerçekten koskocaman bir Köymüş”…
Aslında kurban Bayramı arifesinde böyle bir yazı yazmak istemezdim…Ancak Vatandaşlara söz verdim…Herkesin Kurban bayramını kutluyor,selam ve sevgilerimi gönderiyorum…