Sporda yerlerde sürünen şehir ŞANLIURFA'da,karanlıkta bir mum olabilmek adına Haliliye Belediyespor Voleybol takımının elde ettiği başarıyla teselli buluyoruz.Kim bilir belki bu denli mütevazi bir bütçeyle bu takım kurulurken bu kadar başarılı olunacağını tahmin bile etmemişlerdir.Ama doğru tercihler takımı bu seviyelere getirdi.Takımın başına başarılı,idealist ve deneyimli,Fenerbahçe,Beşiktaş,Galatasaray gibi büyük takımlardan tanıdığımız Mehmet Akif GÜRGEN hoca ve ekibini getiren yönetim,tüm yeytkiyi teknik ekibe vererek tek doğruyu yaptı.Yani teknik ekibe güvenini ortaya koyarak,başarıyı kaçınılmaz kıldılar.Devre arasında yapılacak bir iki takviye katiyyen ŞAMPİYONLUĞU getirecektir.Sadece bir doğru var Haliliye Belediye yöneticilerinin yaptığı ve o da Teknik ekip tercihi.Başka yapılan hiç doğru yok.Körü körüne ve art niyetli bir eleştiri mantığıyla hareket etmiyorum.Görünmeyenlere,düşünülmeyenlere,yapılmayanlara tercüman olma gayesindeyim.Birileri söylemeli,yazmalı,hatırlatmalı.Yazar ve gazetecilerin varlık nedeni,karanlığa ışık tutmak için düşüncelerini ifade etmektir.İlgili kişi ve kesimler ciddiye alır veya almazlar.Çok ta önemli değil.Sen basın olarak vazifeni vicdan ve edebin ölçüsünde yapacaksın.Bingöl Solhanspor Voleybol takımı milyonlarla ifade edilen rakamlarla kurulmuş ve hedefini şampiyonluk olarak belirlemiş bir ekip.O küçücük ilçe temsilcisi,Şanlıurfa’ya gelirken 2 otobüs taraftarıyla geldiler.Yaklaşık 100 kişilik taraftar grubu maç boyunca hiç susmadılar.Facebook üzerinden maçı canlı yayınladılar ve ben de oradan izleyebildim.İnanmak ve inandırmak çok önemli değerler.Haliliye Belediyespor ise kendi evindeki bu denli önemli karşılaşmaya ufak tefek kıpırdanmalarla ancak 100-150 kişi civarında taraftar toplayabilmişti.Ellerinde kuruyemişle ve maç boyunca adeta film izler gibi zaman geçiriyor olmalarının sahadaki sporcuya,teşvik ve moral anlamında ne kadar katkısı oldu acaba.Haliliye Belediyesi sadece 1000 civarındaki çalışanlarından ancak %10 unu getirebilmiş salona.Organizasyonlar tertiplenmeli.Forma,bayrak.kaşkol,şapka vesaire materyallerle şehir havaya sokulmalı.Oynanan maçlardan çıkarılacak 3 er dakikalık tanıtım görselleriyle şehirde heyecan oluşturulmalı.folklor gösterileri ve birçok etkinlikler organize edilmeli.Mütevazi de olsa harcanan bütçenin geri dönüşümü sağlanmalı.
Geçtiğimiz günlerde Şutim sahasında 15 Temmuz spor-Karaköprüspor süper amatör lig maçını izlerken,sakatlanan bir futbolcuya müdahale için sahaya giren sağlık görevlisinin malzemelerinin poşet içinde olduğunu gördüğümde,Urfa olarak sporun tüm branşlarında neden başarısız olduğumuzu birkez daha anladım.Yani sağlıkçı sahada sakatlanan sporcunun yanına koşarken,bir market poşetinin içinde sağlık malzemelerini taşıyor ve adeta komedi filmi çevriliyordu.Şimdi geldiğimiz noktada,sağlıkçısı,malzemecisi,masörü,top toplayıcısı,şoförü,teknik ekibi ve sporcusu ile bir bütündür.Bunlardan birinin bile eksik olması,takımı otomatik olarak olumsuz etkiler.Neticede sözüm o ki,Karanlığa kurşun sıkmak değil,karanlığa ışık olmak lazım.