Ömer Çapan


KOCAMAN BİR YALAN

Balın içine karıştırılmış zehir misali; dışı ilaç içi zehir! ya da koyun postuna bürünmüş kurt misali..!


İnsan Hakları - YALAN

Kadın Hakları - YALAN

Çocuk Hakları - YALAN

Yaşlı Hakları - YALAN 

Yeşili Koruma - YALAN

 

            Aksa tufanı ile bir kez daha anladık ki, hak ve adalet namına ne kadar icad edilmiş kurum, kuruluş, gün ve sözleşme metni varsa hepsi kocaman bir yalanmış! İşin vahim olan kısmı yüzyıldan fazla bir zamandır Ortadoğu'da yaşayan Müslüman halkları, yani bizleri bu kocaman yalana inandırmış ve milyonlarca insanı sorgusuzca peşinden sürüklemişler. 

 

Bu milyonlarca insanın içinde koca koca Prof'lar, akademisyenler, siyasetçiler, sanatçılar, toplumun kanaat önderleri, siyasi partiler hatta bir kısım saf ve dindar insanlar dahi bu yalana inanmış, batının bize empoze ettiği insanlık adına haklara ancak Batı medeniyetini! taklit ederek ulaşılacağını sanmış ve savunmuştur.

Şimdi anlıyoruz ki çoğunluk saflığından az da olsa diğerleri ise, İslam'a ve milletimize hainliklerinden böyle düşünmüş ve bizlere de dayatmışlar!

 

Barbar Batı beni ve seni kandırırken o kadar süslü ve albenili cümleler kullanmış ki neredeyse reddetmeyi imkansız hale getirecek şekilde Fikri anlamda savunma mekanizmasını devre dışı bırakmıştır. Çocuk Hakları, İnsan hakları, kadın hakları ve benzeri haklar kulağa ne kadar da hoş geliyor değil mi..? 

Adeta balın içine karıştırılmış zehir misali; dışı ilaç içi zehir! ya da koyun postuna bürünmüş kurt misali..!

 

Böylesine süslü ve anlamlı cümleler ile gelince sınırlarımızı açtık, evlerimizi açtık, dernekler kurdurduk.. Her şey insan haklarının geliştirilmesi, insanların yeryüzünde mutlu ve müreffeh bir hayat yaşamaları içindi… Çocuklarımızın mutluluğu… Kadınlarımızın asalet ve hürriyeti içindi… Bu uğurda yıllar yılı büyük bedeller ödendi! Ancak tâki takvimler 7 Ekim 2023 tarihini gösterinceye kadar…. 

 

Bir maskeli çıktı… İmamı Şafii'nin şehri Gazze'den… Ve daha sonra dünyadaki tüm zalimlerin, hâinlerin, Karun’ların, işbirlikçi Bel’am’ların ve onlara uşaklık eden alçakların maskesini düşürdü. Yüzyıldan bu yana insan hakları diyerek adalet nutukları atan barbar  Batı medeniyeti temsilcileri ve onların uzantılarının, aslında en büyük insanlık düşmanı olduklarını Gazze’de, Refah’ta, El-Halil, Kudüs ile Suriye'de işgalci terör çetesi tarafından kadınlara, çocuklara ve yaşlılara uygulanan soykırım ve katliam karşısında sessiz kalarak nasıl büyük bir yalana bizleri inandırdıklarını gördük. 

 

Acaba…

– Kadın hakları denince sadece batılı kadınların… 

– Çocuk hakları denince sadece Hristiyan ve Yahudi çocuklarının… 

– İnsan hakları denince sadece Siyonistlerin haklarını mı anlamalıymışız..?  

– Yoksa saydıkları ve savundukları haklar tüm insanlar için değil miymiş..?

 

Biz müslüman kadın ve erkekler olarak çocuklarımızla birlikte Siyonist zihniyetli Haçlıların gözünde insan olarak görülmediğimizi Aksa tufanı’nın sayesinde yeni öğrendik…

 

Hani çocuk hakları savunucuları? Gazze'de katledilen içinde bebeklerinde olduğu onbin’den fazla çocuğun hakkı nerede..? Yine karınlarındaki bebekleri ile birlikte vahşice katledilen onbinlerce masum kadının hakları nerede..? Onların hakları yok mu…

 

       Demek ki yokmuş! Bunu çok geç anladık. Kandık-kandırıldık, inandık-inandırıldık… İşte Aksa Tufanı ile ümmetin yiğit evlatları Allah için canlarını vererek şehid olma pahasına bizlere ve tüm dünyaya batının yalanları ile aldatıldığımız gerçeğini gösterdiler. Allah onlardan ve yetiştirenlerden razı olsun. Siyonistlere karşı gâlip kılsın. 

 

   İçimizdeki baş gözü gören ancak kalp gözü kör olan, gerçeklerle değil yalandan hayallerle yaşayan, batı hayranlığından dolayı yıllarca ‘zalimleri mazlum, mazlumları zalim gösteren’ batı medyasının ninnileriyle uyumaya alışmış birileri olsa da, artık Dünyanın belli başlı bir çok kentinde, milyonlarca insan yaşanan soykırıma ve vahşete karşı tüm Siyonist batılı ülke liderlerinin baskılarına rağmen yürüyerek uyanışa geçmiştir. Dünya’nın en saygın Üniversitelerinin akademisyenleri zalimlere karşı mazlumların yanında yer almaktadır. Dili, rengi, dini farklı olan milyonlarca insan, aynı amaç için; barış için, insanlık için, kadın ve çocuklar için harekete geçmiş, böylece toplumsal uyanışın fitilini ateşlemiş, Allah'ın izniyle hidayet güneşinin batıdan doğmasını hızlandırmıştır.

 

Şimdi sıra bizde…

– Zalime karşı mazlumların yanında,

– Yalana ve yalancılara karşı Hakk’ın ve haklının yanında,

– Uyumaya ve uyutulmaya karşı, direniş ve dirilişin yanında,

– Dünya Siyonizmine karşı, muvahhid’lerin yanında, 

– Nemrut ve putlarına karşı Putkıran İbrahim’in yanında durmak zamanı… 

 

Selam olsun hakkı hak bilip hakka tâbi olanlara…

 

Selam ve dua ile…

22.05.2024