Yine eskiyen ve bizleri eskiten bir yılın sonuna geldik. Her yılın sonunda aynı şeyleri konuşuyor aynı şeyleri tartışıyoruz nedense. Bir kısır döngünün içerisinde dolanıyor gibiyiz. Aslında hiç yazmayacaktım, her yıl sonunda aynı şeyleri hatırlatma gereği duyduğum ve hatırlattığım için ama konuşulanlara ve konuşulanlara karşı gösterilen duyarsızlığı görünce yazma/hatırlatma ihtiyacı hissettim. Belki bir kişi de olsa etkilenir de gafletten uyanır düşüncesi ile…
Her yılın sonu yaklaşınca yılbaşı etkinlikleri adıyla/bahanesiyle içkili eğlenceler, konserler, meyhaneler, barlar, AVM'ler ciddi ciddi bir tüketim ve alışveriş çılgınlığının içerisine giriyor, çekici afiş ve sloganlarla, bazen müstehcen görsellerle, bazen şarkıcı türkücülerle bazen de yarı çıplak mankenlerle, toplumu da o yöne doğru itiyor, ifsat ediyorlar.
Şayet Komünist, Kapitalist, Liberal, Hinduist bir toplumda yaşıyor olsaydık, ya da Hristiyan, olsaydık yapılanları normal karşılayabilirdik. Ama gelin görün ki nüfusunun %90 'nından fazlasının Müslüman olduğu ile iftihar ettiğimiz ülkemizde, hele hele de peygamberler şehri ünvanı ile dünyada Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra benzersiz bir konuma sahip olan Hz İbrahim Aleyhisselam'ın, Hz Eyüp Aleyhisselam'ın tevhid inancını bugüne kadar koruyan, Velîlerin, âlimlerin Medreselerin ilim geleneğini bozmadan sürdürdüğü şehrimizde, bizden gibi görünüp aslında bizden olmadığını anlamaya başladığımız birilerinin yılbaşı bahanesiyle iş yerlerinde, evlerinde, ağaçları ışıklandırarak, hediyeler dağıtarak "Noel Baba" dedikleri ne olduğu belirsiz, kirli düşünceli ve art niyetli birini şirin göstermek adına, temsilen de olsa kırmızı elbiseler giydirip elinde balonlar, çikolatalar, oyuncaklar verip insanlara sunarak, içkili, sazlı, sözlü her yerinden müstehcenlik akan gayrı meşru etkinlik ve eğlenceler tertipleyerek, 31 Aralık gecesinde kutlamalar yapması kelimenin tam manasıyla 'Müslüman Mahallesi'nde salyangoz satmaktır.' Bu şehrin manevi kimliğine ve büyük şahsiyetlerine ihanettir, geçmişi ta Hz.Adem aleyhisselam'a dayanan, insanların huzuru ve mutluluğu için Allah'a ve resulüne imana davet eden tüm kutlu yolun davetçilerine bir saygısızlıktır. Yine bu mübarek beldede ezan sesi dinmesin, bayrak inmesin, mukaddes değerlerimiz çiğnenmesin diyerek dahili ve harici düşmanlarla mücadele eden ve bu uğurda gözünü kırpmadan canını veren, kanını döken ecdadımızın kemiklerini sızlatmaktır.
Bizim mahallede, bizdenmiş gibi görünüp, karşı mahalleye çalışan vatandaşlarımıza diyoruz ki; "eğer yılbaşında yapmayı düşündüğünüz her türlü haram etkinlik ve programı sırf üç beş kuruş para kazanmak veya nefsinizi/şehvetinizi tatmin etmek için yapacaksanız sakın yapmayın, vazgeçin! Çünkü ebedi hayat karşısında dünya hayatı çok kısadır. Geçici dünya hayatına aldanıp da ebedi ahiret hayatınızı mahvetmeyin. Azıcık menfaat için toplumun ahlakını ifsat etmeyin. O gecede işlenecek büyük günahlara ve isyanlara ortak olmayın. Yılbaşı gecesi yapacağınız eylem ve eğlencenin sizin dünyevi ve uhreî felaketinize sebep olabileceğini asla unutmayın..!
Birkaç kelam da yılbaşı gecesinde sazlı, sözlü, içkili mekanlardan kendisine yer ayırtmak için günler öncesinde, normal fiyatın üç katına olsa bile rezervasyon yaptıran dini bütün müslümanlara söylemek istiyorum. Bizim yılbaşı diye bir etkinliğimiz, bir eğlencemiz yoktur. Yılbaşı olarak biz Müslümanlar ibadet vakitlerimizin de belirlendiği Peygamber Efendimiz sav'in Mekke'den Medine'ye hicretini hatırlatan hicri takvimi kullanır Muharrem ayını yılbaşı olarak idrak ederiz. Ne Noel Baba dedikleri ne olduğu belirsiz temsili bize aittir ne de çam ağacı kesip süsleme vardır Bizim dinimizde ve kültürümüzde zaten "Noel" demek, Hristiyanlara göre; "Allah'ın Hz İsa'nın bedenine girerek dünyaya gelmesini ifade eder." Bu şekilde inanmak 'küfür'dür, böyle düşünen ‘kafir’dir. Hristiyanların adetlerini dini törenlerini bilmeden kutlamak bir Müslüman için ya cehalet, ya da bilinçli yapılıyorsa ihanettir.
Hiçbir Hristiyan Ramazan ayında oruç tutmadığı, Kurban bayramımız da kurban kesmediği halde bize ne oluyor ki, Hristiyanların dini yılbaşı kutlamalarına katılıyoruz, onlardan daha fazla eğlenip kutlamalar yapıyoruz.
Sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in "Kim bir kavme/topluluğa benzerse, O da onlardan olur.” hadis-i şerifini hiç duymadınız mı? Yılbaşında kime benzediğinizi görmüyor musunuz.?
Yıl sonu bizler için bir yılın muhasebesini yapma zamanıdır artılarımızı ve eksilerimizi tespit edip yanlışlarımızdan dönme, tövbe istiğfar etme, iyiliklerimizden dolayı da Allah'a şükür ve mutluluk zamanıdır. Her halükarda ömür sermayemizden bir yeri daha geride bırakmış olmanın ve kabirle açılacak ebedi aleme yakınlaşma zamanıdır. Allah'a verdiğimiz sözü yenileme zamanıdır.
Son sözüm durumdan rahatsız olan, kendisinin ve ailesinin İslami kimliğini korumaya çalışan şuurlu ve samimi Müslümanlara; Bayram namazlarında camide bizimle bayramlaşan, cuma namazına gitmese de sizlere cuma mesajı atmayı ihmal etmeyen, bazen isminin önüne ‘Hacı’ kelimesi bile eklemekten geri kalmayan ancak yılbaşı gelince iki kuruş menfaat için işyerlerinin camlarını ve içini süsleyen, geceye has eğlenceler tertip eden, özel kutlama mesajları ile Hristiyanlara şirin görünmek için kılık değiştirmiş "dini bütün" hemşerilerimizi de iyi tanıyın… yılbaşında tanıyın ki yıl içinde yanlış yapmayasınız…