Cumartesi günü seçim yasakları olduğu için 29 Mart yerel seçimleri hakkındaki düşüncelerimi bugünden yazmayı uygun gördüm…Cumartesi günü artık güncel diğer konulara değinmiş oluruz…
İnanılmaz bir seçim dönemi yaşadık…Bu süreç Ahmet Fakıbaba’nın AKP’den aday gösterilmemesi ve ardından önce Saadet Partisi ve sonrada Bağımsız aday olması ile devam etti…Ahmet Fakıbaba bu süreci gerçekten iyi kullandı…Birazda yarışa AKP adayı Mehmet Oymaktan önce başladı…Bu süreç içersinde bir çok şey söylendi,yaşandı ve konuşuldu…Gerek Saadet Partisi ve Ahmet Fakıbaba ve gerekse AKP bu dönemde tüm kozlarını oynadılar…Zaman zaman ilgisi ve alakası olmayan insanları televizyona çıkarttılar…Örneğin Ahmet Fakıbaba için Bağımsız Milletvekili Seydi Eyüpoğlu,eski Milletvekillerinden Mehmet Yalçınkaya ve son olarak ta Hizmet iş sendikası Başkanı Ali Uğraş Televizyonlara çıkarak Ahmet Fakıbaba’ya açık ve net şekilde destek verdiler ve Fakıbaba’ya oy istediler…AKP’de bunlara karşılık eski Saadet partili Belediye Başkanı Ahmet Bahçivan’ı çıkarttı…Bana göre bunların tümü yanlıştı…Çünkü seçime bu isimler girmeyecekti…Seçime AKP’den Mehmet Oymak,girerken Bağımsızda Ahmet Fakıbaba giriyordu…Bunların adına sözcülük yapmak bana biraz ters geldi…Bu isimler yerine adaylar bizzat kendileri Televizyona çıkarak halka mesajlarını ve yapacaklarını detayı ile anlatmalıydılar…Neyse geçelim bunları,zaten sık sık çok farklı bir seçim yaşıyoruz diyen ben değilmiydim…Ayrıca bu seçimde Herkesin bir hesabı var diyende bendim…Hatırlarsanız bu konuda defalarca yazı yazmıştım…Bu seçimde görmediğimiz,duymadığımız olayları zaten hep birlikte yaşadık…Bundan sonraki seçimlerde aday kimler olacaksa demek ki yanlarında birde Televizyona çıkıp konuşacak insanları da düşünmeleri gerekiyor…Bunu da bu seçimde örgenmiş olduk…
Doğrusunu söylemek gerekirse ben bu seçim sürecinden hiç hoşnut kalmadım…İlk kez bu kadar kavgacı,dedikodu üretilen,belden aşağı vurulan ve insanları kamplara ayıran bir seçim süreci yaşadık…Vatandaş gerildi,insanlar çok rahat fikrini söyleyemez oldu…İnanılmaz bir psikolojik baskı uygulandı…Yani iş öyle bir yere getirildi ki,seçimi kazanacak olan parti veya aday yıllarca bu koltuğa oturacak,kazanamayan ise bu şehirden çekip gidecek havası yarattı…
Partiler veya adaylar bir oy için ne gerekiyorsa yaptılar…Her kafadan bir ses çıktı,herkes bu seçimin içersine çekildi…İnanılmaz bir Fanatizm oluşturuldu…Şimdi ben bu adayları destekleyen vatandaşlarımızın ruh halini düşünüyorum…Pazar günü sandıklar açılacak ve kazanan aday yarım saat içersinde belli olacak…Kazanmayan adayı destekleyenlerin psikolojisi ve ruh hali nasıl olacak?Veya kazanan aday ve partiyi destekleyenlerin aşırı zafer sarhoşluğuna girmesini kimler engelleyecek…
Yani her iki taraf içinde çok zor bir durum var ortada…Kazanan adayın taraftarı aşırı derecede sevinecek ve zafer sarhoşluğuna kapılacak,kaybeden adayın taraftarları da aşırı derece hayal kırıklığına uğrayacak ve birer travma yaşayacaklardır…Bu travma öyle kolay kolayda geçmez…Tam bir şok yaşanacak…İnsanların bu şoktan çıkması belki birkaç günlerini alacaktır…Çünkü takım tutar gibi adayları destekledi bu halkımız…Daha doğrusu böyle bir yöne getirildiler…
Ben bu süreç içersinde yaşananları gören birisi olarak siyasetten nefret ettim…Demek ki siyaset farklı bir olaymış…Burada kazanmak için her şey yapılabilir,her yol denenebilirmiş…
Şanlıurfa’daki seçim süreci Türkiye’de sadece birkaç ilde yaşanmıştır…Diğer illerimizde çok rahat ve sakin bir seçim süreci geçirilmiştir…Hatta ilçelerimizde bile bu süreç çok rahat bir şekilde geçmiştir…Yanı başımızda bulunan Karaköprü Beldesinde bile seçim ortamı ne kadar sakin geçiyor bu beldede sanki bir bayram havası var…Seçime giren adayların afişleri,bayrakları,Billboard reklamları ve Televizyonda yapmış olduğu konuşmalar son derece seviyeli ve normal propagandanın gerektirdiği ölçülerde yapıldı…
Bakın,yaklaşık iki aydır seçim ortamındayız,hangi adayın projeleri konuşuluyor?Hangi adayın beş yılda Şanlıurfa’ya neler kazandıracağı veya neler yapabileceği konuşuluyor…Bunların hiçbirisi halk arasında ne tartışıldı nede konuşuldu…Neden?Nedeni çok basit…Ortam sürekli gergin tutuldu,atmosfer hep yükseklerde tutuldu,halk ister istemez seçimin yerel seçim değil de bir Genel seçim havasında geçtiği izlenimi ile oyalandı…Varsa yoksa destekledikleri adayın seçimi kazanması önemliydi…Onlar için projelerin,bu şehre yapılacakların ve Şanlıurfa’nın geleceğinin pek önemi yoktu…Yeter ki tuttukları aday seçimi kazanmış olsun…Bu hepsinden fazla önem taşıyordu…
Şimdi artık her şey geride kaldı…Cumartesi akşamı seçim yasakları başlıyor…Aslında seçimlerde son günün önemi de çok büyüktür…Cuma akşamı yine televizyonlarda adaylar son defa halkın karşısına çıkarak konuşacak ve ondan sonra seçim yasakları başlayacaktır…Yani artık söz halka bırakılacaktır…Şanlıurfa’da seçime toplam 238 bin seçmen oy kullanacak…Katılımın yüzde seksen olduğunu hesap edersek 190 bin kişi Belediye başkanlığı için sandığa gideceklerdir…Yani son sözü bizler söyleyeceğiz…Artık sandık başında vicdanımızla baş başa kalacağız…
Ben sonuç olarak şunu söylemek istiyorum…Bu seçimde hakkımızda hangisi hayırlı ise O olsun…Yani hakkımızda hangi başkan adayı hayırlı ise sandıktan O aday çıksın…Seçimin tüm ülkemize ve Şanlıurfa’mıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum…