29 Mart seçimlerinin Şanlıurfa başta olmak üzere İlçe ve Belde sonuçlarını Partilerin Genel Başkanları iyi tahlil edebildi mi?
Özellikle AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Şanlıurfa seçimlerini “Teğet” olarak mı algıladı, yoksa “Evet.. Siz bakmayın benim 29 Mart akşamı söylediklerime.. Her şeyin farkındayım” mı? diye olaya bakıyor..
Tabi bunları şimdilik bilmiyoruz.
AK Partinin Mayıs ya da Haziran ayı başlarında yapacağı İl Kongresiyle 29 Mart seçimlerini nasıl tahlil ettiklerini görme imkânımız olacak.
AK Parti kurulduğundan bu yana özellikle teşkilat anlamında sürekli sıkıntılı bir süreç yaşadı. Bu sıkıntı halen ağırlıklı bir şekilde devam ediyor.
Bunun en büyük nedeni AK Partinin 2002’de ve 2007’de çıkarmış olduğu Milletvekili sayısıyla ilgili.
Her iki seçimde de umduğunun üzerinde Milletvekili çıkaran AK Parti Teşkilat konusunda radikal kararlar alamadı. Genel Merkezdeki etkin kişiler “Aman Milletvekillerini küstürmeyelim. Orta bir yol bulalım” diyerek sürekli mevcut sorunları ötelemeye gittiler. 7 yılı aşkın sürede sadece bir kez seçimle İl Başkanı ve Yönetim belirlendi. Bir seçimin dışında sürekli atamalarla bu sıkıntının üzerini örtmeye çalıştılar.
AK Parti 10 İlçenin 9’unda seçimi kaybetti. Şanlıurfa Merkezi kaybetti. Ancak mevcut Teşkilat Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisindeki oylara dikkat çekerek “Biz başarılıyız” diyor.
Genel Merkezde, İl teşkilatı gibi düşünüyorsa mesele yok.
Başbakan Erdoğan’ın önünde iki yol vardır. Ya mevcut zihniyet devam edecek. Bunun yansıması iki yıl sonra yapılacak seçimlerde de aynı formatta olacak.
Ya da Şanlıurfa genelinin kabul edebileceği bir İl Başkanı, ardından İlçe yapılanmasıyla yepyeni bir anlayışla yola devam edecekler.
Başbakan Erdoğan Şanlıurfa’yı önemseyecek. Çünkü 29 Mart’ta Şanlıurfa’da çıkan sonuç kendini bir hayli yıpratmıştır. Şanlıurfa’daki bu değişimin, baş kaldırırın yapılacak ilk seçimlerde Şanlıurfa başta olmak üzere Bölgede kendine çok büyük rahatsızlıklar vereceğini gayet iyi bilmektedir.
Sesiz kaldı. Şanlıurfa seçimlerini “Sıradan”laştırdı. Bunu yapmak zorundaydı. Ancak benim kişisel düşüncem Başbakan Erdoğan ve kurmaylarının her şeyin farkında olduğu yönündedir.
Şanlıurfa’daki bu seçmen haykırışını sadece AK Parti değil, MHP, CHP, DTP, SP gibi Partilerin de iyi okuması kaçınılmazdır.
Şanlıurfa’daki seçmen 2 yıl sonra yapılacak seçimlerde her Partinin Milletvekili adaylarının “Adam gibi adam”lardan oluşmasını isteyecektir.
29 Martı iyi analiz edemeyen eski zihniyet siyasi anlayışla hareket edenler bir kez daha yanıldıklarını göreceklerdir.
Bu değişimin yapılmaması halinde Partilerin Milletvekili adaylarının toplumu memnun edici boyutlarda olmaması halinde Şanlıurfa halkının buna tepkisi ne olur?
Başta AK Parti olmak üzere Baraj sorunu olmayan Siyasi Partilerin 29 Mart seçimi sonuçlarına kayıtsız kalması halinde olacakları ben size şimdiden söyleyeyim.
Bu dinamik Şanlıurfa halkı bu defa da Genel Seçim anlamında Halk harekatı başlatır.
Partilerin Liderlerine şu mesajı verir. “Biz artık bize dayatılan, toplumdan dışlanan insanları listelerde görmek istemiyoruz. Mademki siz bizi hesaba almadınız o zaman biz yine Bağımsız aday belirler ve Bağımsız adaylarımızı Meclise göndeririz” der.
Şanlıurfa halkı bu demokratik hakkını başarıyla gerçekleştirir. 29 Mart’ta yaptığını Genel Seçimde daha rahat yapma imkânı bulur.
Özetle şunu demek istiyorum.
Parti Genel Başkanları Şanlıurfa’yı ayrı bir kategoriye almak zorundadır. Ya kamuoyunun beklentilerine göre aday belirler, ya da halk harekâtına saygı duyar.
Partilerin adayları toplumda memnuniyet yaratmaması halinde bu Halk bütünleşir, kendi içinden Bağımsız aday çıkartır ve kendi adayını Meclise gönderir.
Şahsen ben Parti Genel Başkanlarının Şanlıurfa’da hata yapmayacaklarına, tüm Partilerin İl Yönetimlerinden başlayarak halkın beklentilerine Kongreleriyle yanıt vereceklerini düşünüyorum. Bu süreci yakından takip edeceğiz. Partilerin Kongreleri ve seçilecek İl Başkanlarını gördüğümüzde ileriye dönük nasıl bir tablonun oluşacağını daha net bir şekilde görme imkânımız olacak.