1 haftadır İstanbul ve Bükreş’te Şanlıurfaspor’a parasal katkı anlamında çok ciddi görüşmeler yaptık.
İstanbul’a Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Başkan Yardımcısı ve Şanlıurfaspor Kulüp Başkanı Habib Arslan ve işadamı Abdülkadir Göncü ile gittik.
Bükreş’e ise Kulüp Başkanı Habib Arslan ve Şanlıurfaspor Muhasibi Mehmet Cafer’le birlikte gittik.
Gerek İstanbul’da, gerekse Romanya’da Şanlıurfalı işadamlarımız bizleri bağrına bastı. Görüştüğümüz herkeste memleket sevgisi en üst düzeydeydi. Ancak bazı Hemşerilerimizle gerçekten gurur duyduk. Şanlıurfaspor’a kim ne kadar para yardımında bulundu bunu daha sonra liste halinde Şanlıurfa Medyasına vereceğiz. İstanbul ve Bükreş’ten tahminen 200 Bin lira Şanlıurfaspor’a katkı yapıldı. Mevcut kriz ortamına ve çat-kapı gittiğimiz bir ortamda elbette bu para da küçümsenemez. Ancak özellikle Bükreş’teki işadamlarımız “Şayet kriz öncesi gelmiş olsaydınız parasal desteğimiz toplamda 400 Bin doların altında kalmazdı” dediler.
Yapılan yardımlar elbette Play Off öncesi futbolculara dağıtılacak para anlamında önemliydi. Sıkıntılar büyük ölçüde giderildi. Ancak ben birçok Urfa’lı hemşerimle tanışmaktan onlarla birlikte olmaktan gerçekten büyük keyif aldım. Toplanan paranın anlamı ve hacmi çok önemli değil, mühim olan gittiğimiz yerde bizlere gösterilen çok büyük ilgiydi..
İstanbul’da İsmar Marketler Zincirinin sahipleri Akyürek Kardeşler gerçek anlamda Urfa’nın gururu. Aslen Viranşehirliler. Bu nedenle İstanbul’daki Viranşehirliler Derneğinide çok aktif duruma getirmişler. Kendilerine ait mükemmel bir Dernek Binasına sahipler. İstanbul’da kaldığımız süre içersinde Sayın Akyürek kardeşler bizi bir an olsun yalnız bırakmadılar. Daha önceden tanımadığım birçok Hemşerimi bu ziyarette tanıma imkânım oldu. Örneğin Osman Haluk Arabacı… İstanbul’da böylesine değerli bir Hemşerimizin bulunması gerçekten insanı onurlandırıyor. İnanılmaz mütevazi, beyefendi. İstanbul’daki Urfa’lıların da büyük bir kesimi büyük ihtimalle kendisini tanımıyor. Ancak o gerçek bir Urfa aşığı. Osman Haluk Arabacı’nın işyerinden ayrıldıktan sonra Belediye Başkanı Fakıbaba ile karşılıklı göz göze geldik. İkimizde aynı anda aynı şeyi söyledik. “İftihar duyulacak bir Urfa’lı”... Türkiye’nin en ünlü modacılarından biri olan Faruk Saraç’ı anlatmaya gerek yok. Urfa’nın tanıtımında Faruk Saraç’ı mutlaka değerlendirmemiz gerekiyor. Gerçek bir Urfa aşığı…
Romanya ve Başkent Bükreş deseniz o tamamen farklı bir format. 15-20 yıl önce Romanya’ya giden Hemşerilerimiz. Şimdi her biri Romanya’nın en ünlü işadamı konumunda. “Kürt Halil” lakabıyla bilinen Halil Bulut Bükreş’e resmen damgasını vurmuş. Aynı yaştayız. Çocukluğumuz Kapaklı Pasajında birlikte geçti. Şu anda Urfa’lı olup da Romanya vatandaşı da olan ender işadamlarımızdan biri. Başbakan-Cumhurbaşkanı düzeyinde ikili ilişkileri var. Türkiye’de Ülker firması ne ise Romanya’da da Halil Bulut kardeşimizin Rostar isimli Bisküvi firması ve fabrikası Ülker ayarında… Romanya’nın en tanınmış isimlerinden biri.. Halil Diş isimli işadamımız inanılmaz Urfa’lı.. 3 gün süresince bizim için yaptıklarını anlatmamız mümkün değil. Halil Diş başta olmak üzere hepsi hakkını helal etsin. Bahattin As ayrı bir değer.. Ukrayna’da da işleri var. Bir diğeri Halil As, iki oğluyla tanıştık. Yusuf ve Kemal.. Henüz 20 ile 26 yaş civarındalar. Ancak Urfa’nın ve Türkiye’mizin ileriki yıllarında çok büyük değerleri olacak. Pratik çözüm.. Urfa’nın örf, adet, ananelerine tam bağlı olarak yetişmiş. Bükreş’teki işadamlarının da gurur duyduğu pırıl-pırıl gençler. Faruk Sevgilioğlu, İbrahim Öncel aynı şekilde oradaki iftihar duyduğumuz işadamlarımız. Bükreş`e gitme fikrini bize ilk öneren İbrahim Öncel oldu. Gönderdiği davetiyeyle Bükreş`e gittik. Fabrikasını gezerken gerçekten büyük keyif aldım. Beni son gün inanılmaz bir çabayla Bükreş Havaalanına yetiştirmeyi başaran Bekir Ağlamış genç bir işadamımız. Sık-sık Urfa’ya da geliyor. Burada da bazı yatırımları var. Ve.. İsmini not etmediğim, önceden tanımadığım daha ne değerli işadamları…
Romanya’daki Urfa’lılar hem Romanya’ya hem de yaptıkları ticaretle Türkiye’ye çok büyük katkı sağlayan gerçekten mükemmel insanlar.
1 haftalık İstanbul ve Bükreş ziyaretlerine ben işadamlarımızı gözlemleyerek geçirmeye çalıştım. Yaptıkları parasal katkılar elbette önemliydi ama para miktarları kesinlikle beni ilgilendirmiyordu. 500 Dolar verenle 10 Bin dolar bağış yapan arasında benim açımdan fark yoktu. Çünkü herkes kendi bütçesine göre, işinin durumuna göre bu yardımları yaptılar. Hiç para almadan da dönebilirdik. Burada Urfalılık ruhu ve Urfalıların yapmış olduğu çalışmaları görmek beni gerçekten onurlandırdı.
İstanbul’a Şanlıurfaspor için gelen ve her yere bizimle gelen Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ya Şanlıurfaspor Yönetimi adına teşekkür ediyorum.
İstanbul ve Bükreş’deki Urfa’lı işadamlarımızla gerçekten gurur duydum. Umarım yaptıkları işte daha da büyürler. Çünkü her biri gerçek bir değer. Urfa sevdalısı. Urfaspor’un bırakın Bank Asya’ya çıkmasını hepsi Süper Ligin vaktinin geldiğini, hatta geçtiğini bile söyleyebilecek kadar da vizyon sahibi. Biz bazı açıklamalarımızda özellikle Süper lig vurgusu yaparken Urfa’daki bazı sporseverler neredeyse bize “Siz kafayı mı yediniz? Ne Süper Ligi” diyorlar. Böyle söylediğimiz için akıllarınca bizimle dalga geçiyorlar. Ancak bu işler gerçekten ufuk meselesi, vizyon meselesi. Bunu ben İstanbul ve Bükreş’te çok net bir şekilde gördüm. Diyelim ki bu sezon Bank Asya’dan döndük. Ancak şu unutulmasın. Mevcut Yönetim göreve geldiğinde 2,5 trilyon borç vardı. Şanlıurfaspor Vakfının aylık geliri 5 milyondu.
Yönetim olarak borcu ödedik. Aylık geliri 35 Milyona çıkarttık. İlk sezonumuzda Şanlıurfaspor’ umuzun Play Offa kalmasını sağladık. İlk yılda bunları yapan Yönetim neden bu takımı 5 yılda Süper Lige çıkartmasın?