Şanlıurfaspor’un bugünkü duruma gelmesinde elbette birçok kırılma noktası var. İleride yaşanan tüm olayları bir şekilde sizlerle paylaşacağımızı ümit ediyoruz.
Ancak Takımımızın bu sezon bu duruma gelmesinde bana göre iki tane önemli kırılma noktası oldu.
Bunlardan biri Yükselme Gruplarına çıkma mücadelesi verdiğimiz Tarsus İdmanyurdu deplasmanıydı. Biz o deplasmanda berabere dahi kalsak büyük ölçüde Yükselmeyi garantileyecektik. Tarsus deplasmanında kötü bir futbol oynadık ve takımımız mağlup oldu. Bir hafta sonra Şanlıurfa Arena Stadının açılışı olacak ve kendi sahamızda İskenderun Demirçelik ile karşılaşacaktık. Ardından Malatyaspor deplasmanı ve son hafta tıpkı şimdi olduğu gibi haftayı Bay olarak geçirecektik. Yani İskenderun ve Malatyaspor’u yenemezsek Yükselme Grubuna çıkamayacaktık. Tarsus maçı sonrası herkesde büyük bir sesizlik. Bizim bulunduğumuz Otobüste Yönetici arkadaşlar, Vali Yardımcıları Yıldıray Malgaç ve Sedat Yıldırım’da bulunuyor. Sedat Vali hesap-kitap yaptı.” Moralimizi bozmayalım” dedi. Biz de aynı düşüncedeydik. Otobanda Kafile bir Restoranta girmişti. Kulüp Başkanı Habib Arslan, Yöneticiler, Vali Yardımcılarıyla birlikte yemek yemeye çalışan ama bitkin, yorgun ve adeta ümidini kaybetmiş futbolcularımızın etrafında toplandık. Önce Başkan Aslan, ardından Vali Yardımcıları konuştu. “Buraya kadar bu Takımı siz getirdiniz. Tarsus maçını unutun. İskenderun’u yenersek bu işi başarırız”dediler. Yönetimde da aynı duygu ve heyecan vardı. Emeklerimiz boşa gitmedi. İskenderun’u mükemmel bir futbolla 3-1 mağlup ettik. Malatya’da geriye düşmemize rağmen maçı kazanmasını bildik ve Malatyaspor galibiyetiyle grup lideri olarak Yükselme grubuna katılmayı elde ettik.
Takımımız Yükselme grubuna da iyi başladı. Tokat deplasmanından 1 puanla döndü. Her şey çok iyi gidiyordu. Göztepe deplasmanında hak edilmeyen mağlubiyet aldık. Ama kimse yine moralini bozmadı. Hatalı bir gol Takımın oyununu ister istemez etkilemişti. Takım Kaptanı Murat Özkan’ın da olmayışı büyük eksiklikti. Çünkü o maç içinde bir Orkestra şefi gibi. Hem oynuyor, hem arkadaşlarını oynatıyor. Takımın yüzde 50’si gibi. Futbolcu arkadaşları Kaptanlarına çok bağlı. Seviyorlar, sayıyorlar. O da gerçek anlamda Takıma Ağabeylik yapıyor.
Güngören maçında Şanlıurfaspor gerçekten iyi oynadı. İskenderun’u, Akhisar’ı deplasmanda nasıl yendiğine inanamadığımız Güngören 3-0 gibi net bir skorla Şanlıurfaspor’u yendi.
Yükselmede de ikinci kırılma noktası bu oldu.
Bazı taraftarlar “Yönetim İstifa”diyor, bazıları 20 maç sonrası sahasında ilk mağlubuyeti alan futbolculara pet şişi fırlatıyor. Futbolcular kahroluyor. Elleriyle “İnsaf. Bu Takım ilk kez mağlup oluyor. Karşılığı bu mu olacaktı”diyor. Ama dinleyen kim?
Sanki maça gelen bazı kesimler böyle bir fırsat kollar gibi.. Her “Yönetim istifa”sesinde biz Yöneticiler birbirimizin yüzüne bakıyoruz. Yüzlerimiz kaskatı olmuş durumda. Bir an için 2 sezonda yaptıklarımız aklımıza geliyor. Karşılığı gerçekten bu mu olmalı?
Kulüp Başkanı Habib Arslan, Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba ve Yöneticiler soyunma odasına gidiyoruz. Futbolcular ne söyleyeceğimizi merakla bekliyorlar. Onlara “Biz size güveniyoruz. Bugün yaşananları yok saymamız gerekiyor. Siz bu Takımı Bank Asyaya çıkaracaksınız”diyorlar. Futbolcular biraz olsun kendilerine geliyorlar.
Maçın bitiminde Kafilenin Otobüsüne Başkan Aslan’la birlikte biniyoruz. Otobüs Şanlıurfaspor Tesislerine gidiyor. Sanki deplasmandaymışız gibi. Bindirilmiş Kıtalar Şanlıurfaspor otobüsünü bekliyor. Öyle bir hınç gibi anlatılamaz. Ancak yaşamak gerekiyor. Tesislere giriyoruz. Futbolculara moral vermeye devam ediyoruz.
Talihsizlik bu ya..
İskenderun’da ilk 6 dakikada 3-0 öndesin. 25.Dakikada skor 3-3 oluyor. Futbolda yüz yılda bir olacak bir durumla karşılaşıyoruz. Teknik Direktör Mehmet Şahan maç sonunda kendini yer gibi.. Futbolcular moralmen çökmüş durumda. Şanlıurfa’ya gelene kadar Otobüsün içi biraz olsun normalleşiyor. Hafta içersinde futbolcularımıza “Siz başaracaksınız”diyoruz. Onlar zaten bu işe inanmış da neden bir an önce bu işi bitirememenin ezikliğini yaşıyorlar. Onlar bu Grubun en iyi Takımı olduklarını biliyorlar.
Telekom maçında 3 cezalı futbolcu. Ancak her futbolcusuna inanmış bir Teknik Direktör. Her şeylerine kefil olan bir Yönetim.
Takım Telekom maçına çıkıyor. Maçı izleyen herkesin ortak görüşü aynı : Telekom değil rakip kim olsaydı durum değişmezdi..
Gerçekten Şanlıurfaspor mükemmel bir futboldan sonra 3 puanı alıyor ve 12 puanla Grupta ikinciliğe yerleşiyor.
Bu hafta Bay olarak ligi geçireceğiz. Tokatspor maçı final havasında geçecek. Tokat ve Aksaray’dan alınacak galibiyetlerle Şanlıurfaspor’un öne gerçekten açılacak. Telekom galibiyetiyle her şey başa yeniden dönüyor. Takımda yine büyük bir hava..
Şimdi ben diyorumki.. Bu Takım Ligin sonunda 30 puan toplayacak. Grubu Lider olarak tamamlayacak ve herkesin özlem duyduğu Bank Asya 1.Ligine çıkacak.
Bu nedenle önümüzdeki hafta Pazar günü hava güneşli olacak. Bahar geldi.... Urfa’lılar bu mevsimde Köyüne gider. Bağ Evlerine gider. Köyü, Bağı olmayan Ormana gider. Haftaya Pazar kuşbaşı kebap keyfinizi erteleyin. Mutlaka Pazar günü maça gelin ve 30 Bin kişilik Stadı doldurun. Bu maç gerçekten büyük önem taşıyor. Bu Takımın 1.Lige yükselmesini isteyenler Şanlıurfaspor’un iç saha maçlarında Mangal keyfini mutlaka ertelemek durumunda. “Ben maça gitmezsem ne olur? Nasılsa maçı Güneydoğu’dan dinlerim”demeyin. Elde edilecek başarıda “Benimde payım var”diyebilmeniz için 28 Mart Pazar günü saat 13.30’da tek gideceğiniz yer Şanlıurfa Arena Stadı olmalı..
Haftalardır “Bu Takım 30 puan alacak”diyorum.
Bunu nereden çıkarıyorsun? Diyenler için yazayım. Şu anda 12 puanımız var. Tokatspor, Şekerspor, Göztepe, İskenderun maçlarını kendi sahamızda oynayacağız. Bunların toplam puanı 12 eder. Toplamda eder 24 puan.
Bu Takım ilk yarı 5 puan deplasmandan almadımı?
İkinci yarıda 6 puanda deplasmandan getirir. Eder 30 puan. Yeterki iç saha maçlarında Stadı tamamen dolduralım. Müthiş bir anbiyas oluşturalım. Biz Yönetim olarak bu maçlarda her türlü tedbiri alarak gerekli duyuruları yapacağız.
Başarı için inanmak gerekiyor. Biz inanıyoruz. İnanmayanlarında inanmalarını istiyoruz.