Seçimlere sayılı günler kaldı. Seçimler bir Maraton yarışı gibidir. Özellikle son viraj büyük önem taşır. Henüz son viraja daha epeyce vakit var. Ancak her Siyasi Parti, her Bağımsız Aday çalışma temposunu artırıyor. 10 güne kadar mevcut durumdan çok daha yoğun çalışma içersinde olacaklar.
842 Bin seçmen Şanlıurfa genelinde oy kullanacak. Katılım en iyi haliyle yüzde 70 olarak öngörülüyor. Yani 12 Haziran seçimlerinde 580 Bin civarında seçmen oy kullanacak. Hesaplarınızı 580 Bin seçmene göre yapmanız gerekiyor.
Geçen gün Eyyübiye, Muradiye, Osmanlı, Yenice, Onikiler, Şıhmaksut, Yakubiye, Süleymaniye, Devteşti gibi Mahalleleri gezdim. Bu bölgelerde seçimin nabzını tutmaya çalıştım.
Bu bölgedeki seçmenin yaklaşık yüzde 40’ı şu sıralar İç Anadoluda. Pancarda çapa yapıyorlar. Şu sıralar Pamuk ekimi için ağırlıklı olarak Ege ve Çukurova’ya giden seçmen sayısı da bir hayli fazla.
Yani yukarıda saydığım Mahallelerde seçmenin katılım oranı yüzde 60’a kadar düşecek. Bu bölge ağırlıklı olarak AK Parti ve BDP seçmeninden oluşuyor.
Buna karşın Yenişehir, Bahçelievler gibi Mahallelerdeki katılım oranını yüzde 80 gibi öngörüyorum. Böylece Şanlıurfa ve ilçeleriyle birlikte hesap yaptığımızda katılım oranının yüzde 70’i geçmeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Tabi bu durum Köylerde de oy kullanacaklar için de geçerli. Ama bizim Şanlıurfa Merkeze oranla Köylerimizde ileri demokrasi çok üst düzeyde olduğu için (!) dikkat ederseniz seçim tam çalışma mevsimine denk geldiğinde de “Seçmen sayısı.. Kullanılan oy.. Geçersiz oy.. Bir Partinin aldığı oy”larda değişen bir şey olmuyor.
Yani..
Yani Köyler bu olayın dışında kalıyor. Köydekiler Urfa dışında olsalar da Muhtarın eğilimi hangi Partiye yönelikse Muhtar o istikamette oyları toplu halde kullanıyor. Genelde de bu durum İktidarda kim varsa onun lehine işliyor.
Oy oranı neden önem taşıyor?
Çünkü Bağımsız adaylar çok iddialı.. Bu nedenle katılım ne kadar az olursa Bağımsızların seçilme şansı bir o kadar yükselmiş oluyor.
12 Mayıs 2011 itibariyle Partiler ve Bağımsızların performanslarına gelince..
AK PARTİ : Devlet Bakanı Faruk Çelik’in çalışması çok etkili oluyor. Özellikle Merkezin adayının ön sıralarda bulunmayışı nedeniyle 11 Nisan’daki tepkiler mümkün olduğunca en aza indirilmeye çalışılıyor. Devlet Bakanı Faruk Çelik, pratik davranışlarıyla görüştüğü her kişinin sempatisini alabiliyor. Şayet bu dönem Bakan Faruk Çelik 1.sırada olmamış olsaydı AK Parti işi toparlanmada bir hayli zorlanabilirdi.
Devlet Bakanı Faruk Çelik’in yanı sıra 2.sıra adayı Seydi Eyüpoğlu’nun inanılmaz bir çalışması söz konusu. Seydi Eyüpoğlu olaya şöyle bakıyor : “Ne kadar çok Milletvekili çıkarabilirsek Ankara’ya o kadar güçlü giderim. Sayın Başbakan’a karşı mahçup olmamam gerekiyor…Oy oranı ve çıkaracağımız Milletvekili sayısı kendi açımdan büyük önem taşıyor”diyor.
Buna karşın 11.sıradaki Bekir Eren’i de, 12.sıradaki Zeynep Müjde Sakar’ı da sanki ilk sıralardaymış gibi çalışıyor.
Herkesin hem fikir olduğu AK Partinin ilk 6’sı garanti gibi. Ancak 3.sıra ile 6.sıradakilerde büyük sorumluluk almış durumda. AK Partinin Seçim Koordinasyon Merkezi de ilk günden bu güne büyük bir ciddiyet içersinde almış oldukları sorumlulukları yerine getirme adına ellerinden gelen tüm gayreti gösteriyorlar. AK Parti günler ilerledikçe çalışma temposunu daha da arttıracak. Özellikle 21 Mayıs’da Başbakan Erdoğan’ın Şanlıurfa Mitingine çok sistemli hazırlanıyorlar. AK Parti kurmayları başarı çıtalarını “10 Milletvekili”olarak nitelendiriyor. Ancak ilk 8’in çıkması bence AK Partide görev alanların kendilerini başarılı kılmalarına yetecek bir rakamdır.
CHP: İlk günler CHP’ye hiç kimse şans tanımıyordu. Ancak özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aile Sigortası, Askerlik süresini önce 9’a, daha sonra 6 aya indirme vaadi. Çiftçinin elektrik borcunun tümüyle silinme açıklaması gibi seçmenin hoşuna gidecek vaadlerde bulunması CHP’nin 1.sıra adayı Ferhat Karataş’ı da ister istemez ümitlendirdi. Özellikle son 10 gün içersinde CHP’nin özellikle Birecik, Halfeti, Bozova ve Şanlıurfa Merkezde yaptığı çalışma etkili oldu. CHP 1 Milletvekili çıkarırsa şahsen ben şaşırmam. Hatta 1 Milletvekilini rahatlıkla çıkarabilir diye düşünenlerdenim. İl Başkanı Vedat Melik pek görünmemekle beraber nokta çalışmaları ağırlıklı olarak sürdürmesi de bu yükselişte etkili oluyor. Ancak Ferhat Karataş’da ekibini tam anlamıyla kurmuş. Gerçekten inanılmaz bir çalışma yapıyor. Diğer adaylarda sürpriz sonuçları dikkate alarak bayağı bir çaba içersindeler.
MHP: 2.sıra Adayı İbrahim Özyavuz’un MHP’ye geçmesiyle birlikte kamuoyunda “Muzaffer Çakmaklı kesin çıkar”görüşü hakim oldu.Kişisel olarak Muzaffer Çakmaklı’ya karşı olan eski Ülkücüler “Nasılsa Muzaffer Çakmaklı çıkıyor. O zaman oyumuzu MHP’ye verelim”demeye başladılar. Oysa MHP 2007’de bu havayı bir türlü yakalamayadı. Ve.. Muzaffer Çakmaklı’da seçilemedi.
Muzaffer Çakmaklı olaya şöyle bakıyor.. “2007’de 2.sıra adayı Uğur Esat Akgöl’dü. Bu adaya rağmen 1 Vekil çıkaramadık. Bu defa Arap kökenli İbrahim Özyavuz 2.sırada. Bu adayla da 2 Milletvekili çıkaramazsak bir dahaki seçimde MHP’nin 2.sırasına iddialı ismi koymam neredeyse mümkün değil..”
Bu önemli bir tespittir. Bu nedenle Muzaffer Çakmaklı’da çok yoğun bir çalışma temposunda. 3.sıra adayı Mahmut Subaşı’nın Urfa merkezli olması nedeniyle MHP’ye Urfa’lıların sempatisinin olduğunu söyleyebilirim. İbrahim Tatlıses’in adaylıktan çekilmesiyle bayağı ciddi bir oyun ikinci adreslerinin MHP’de olduğunuda yaptığım çalışmalarda görüyorum. Tabi Tatlıses’in çekilmesiyle oyların büyük bölümünün AK Partiye döndüğü de ayrı bir gerçektir.
MHP’nin 2.sıra adayı İbrahim Özyavuz’la geçen hafta yapılan özel bir görüşme vardı. İbrahim Özyavuz sanırım kim kendisiyle ne görüştü bunu seçime az bir süre kala açıklayacak. Siyasi kulislerde dillendirilen bu mevzu gördüğüm kadarıyla İbrahim Özyavuz’un elini biraz daha güçlendirmiş durumda.
BDP’nin BAĞIMSIZLARI : İbrahim Binici trafik kazasından sonra geçen gün bizi ziyarete gelmişti. Sağlık durumu gayet iyi. Kendi seçim bölgesinde çalışmalarına hız vermiş.
İbrahim Ayhan cezaevinde. Ancak oluşan Komisyonun ciddi çalışma yaptığını biliyorum. Yukarıda yazdığım katılım oranının azlığı en çok BDP’nin Bağımsızlarını etkileyecek. BDP’nin Bağımsızları çalışan BDP’lileri 12 Haziran günü, günübirliğine Şanlıurfa’ya getirebilecek mi? Böylesine önemli bir çalışma yapabilecekler mi? Ya da seçmeni bir günlerini ve alacakları bir günlük yevmiyelerini bu işe feda edebilecek mi? Bunu bilemiyorum. Ancak BDP tabanının önemli bir kısmının 12 Haziran’da Urfa’da olmayacakları bilinen bir gerçek. Buna rağmen BDP’nin 2 adayıyla ilgili seçilememe endişesi taşınmıyor. Kamuoyunun genel kanısı BDP’nin her iki adayının da Milletvekili seçileceği yönünde.
Hatta İbrahim Ayhan’ın Avukatları, “Seçimden 3 gün önce İbrahim Ayhan’ın duruşması var. Özgürlüğüne seçimden önce kavuşabilir. O gün çıkmazsa bile 12 Haziran’da Milletvekili seçilir, en geç 14 Haziran’da Cezaevinden Milletvekili olarak çıkmış olur”diyorlar.
BAĞIMSIZ ADAYLAR
Bucak.. İzol.. Şıhanlı.. Şanlıurfa’nın 3 önemli Aşireti.. 3 ayrı Bağımsız aday. İlk günden beri Ahmet Ersin Bucak’ın banko çıkacağına herkes inanıyor. Bucak’ların birlikteliği bunda sanırım etkili oldu. Tabi 2002 ve 2007 genel seçiminde DP’nin aldığı oylar, 2009’da Bucak’ların Siverek’de Belediyeyi kazanması ve aldıkları oylar bu yönde görüşlerin birleşmesinde etkili oluyor. Ancak Bucak’lar büyük bir çalışma içersinde. Herkes kendi adaymış gibi çalışıyor. Daha önce de yazmıştım. Ahmet Ersin Bucak’ın 35 ile 40 Bin civarında oy alarak Milletvekili seçileceğini tahmin ediyorum.
Bir diğer Bağımsız Aday Mahmut Cevheri için Şıhanlı Aşiretinin büyük bir bölümünün büyük bir çalışma içersinde olduğunu görüyoruz. Mahmut Cevheri’de şansını devam ettiren Bağımsızlar arasında.
Bucak ve Şıhanlı Aşiretine bakan İzol aşireti fertlerinin büyük bölümü özellikle son zamanlarda Zülfikar İzol’un etrafından birleşmeye başladı. İzol aşiretinin bazı fertleri “Ne olursa olsun Zülfikar İzol’un karşısındayız”diyorlar. Olaya bu şekilde bakanlar aradan yüz yılda geçse kararlarından vazgeçmezler. Bu biliniyor. Ancak Zülfikar İzol oluşturduğu ekiple sadece İzol aşiretine değil, Şanlıurfa merkez olmak üzere özellikle Köylere oynuyor.
Muhtarlarla birebir görüşmeler yapıyor. Dikkat ediyorum. Her geçen gün Zülfikar İzol’a şans verenlerin sayısı artıyor.
Zülfikar İzol olaya şöyle bakıyor : “Ben mağdur edildim. Ne pahasına olursa olsun seçilip Meclise girmeliyim. Sayın Başbakan’la Meclis koridorunda karşılaşmam gerekiyor”şeklinde olaya bakıyor. Zülfikar İzol oldukça hırslı. Sanki ilk kez Milletvekili olacakmış gibi de heyecanlı. Merkez ve ilçelerden biraz oy alsa şansı bir hayli yüksek.
TV 8’den sonra Habertürk’ün de seçim proğramına katılmış ve şöyle demiştim : “BDP’nin dışındaki bağımsızların alacakları oyları tam olarak bilemediğimiz için 12 Milletvekilinin dağılımını tam olarak yapamıyoruz”
Urfa merkezin ağırlıklı görüşü şöyle : AK Parti en fazla 8 Milletvekili çıkarır. Geri kalan 4’ü diğerleri arasında paylaşılır.
8’e 4 rakamını birçok kişiden ben de duyuyorum. Ama yıllardır seçimleri çok yakından takip eden biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim.
12 Haziran seçimlere Urfa’da her türlü sürprize açık.
Peki bu ne demek?
Bu şu demek..
AK Parti daha fazla da alabilir..8, 9, 10 hatta 11, 12 gibi..
AK Parti 5’de de kalabilir ve 7 Milletvekili Partiler ve Bağımsızlar arasında paylaşma da olabilir.
Vakit biraz daha erken..
10,. 15 gün sonra 12 Milletvekilinin dağılımını sanırım biraz daha sağlıklı yapabiliriz.
Urfa’daki tablo gerçekten karışık. Bu nedenle gerçekten bugünden kim ne söylüyorsa gerçeğe dayalı tahminde bulunmuyor.
Çünkü benim kişisel olarak düzenli olarak yaptırmış olduğum anket sonuçlarında da bu belirsizlik ve kararsızlığı net bir şekilde görebiliyorum.